CHP’li Yöneticiler

Özünde siyaset çok güzel bir uğraş, çok güzel bir sevdadır… Çünkü siyaset insanlar arasındaki iletişimi en iyi biçimde sağlayan bir araçtır.

Türkiye’de yapılmakta olan günümüz siyasetine baktığımızda durumun hiç de öyle olmadığını, siyaset anlayışının asıl çizgisinden saptırıldığını görüyoruz. Örneğin her hangi bir siyasi partiden bir makama aday olacak kişinin her türlü zorluğa hazır olması gerekiyor.

Bir partiden bir makama gelebilmek için önce aday adayı olmanız gerekiyor. Aylarca süren aday adaylığı sürecinde maddi ve manevi olarak karşılaşacağınız her türlü zorluğa göğüs gereceksiniz. Aday yapılmanız halinde ise savaş bitmiyor. Aday olduğunuz partinin A kadrosundan veya aday olduğunuz il veya ilçe yöneticilerinden birileri çıkıyor ve size karşı olabiliyor. Siyasi partilerimizin yönetim kadroları ise ayrı bir alem. Aday adayı olan tüm insanlara eşit mesafede durmaları gereken parti yönetimlerinin zaman zaman adil davranmadıkları görülebiliyor.

Somut örnek vermek gerekirse Cumhuriyet Halk Partisi Tarsus ilçe yöneticilerini gösterebilmek gayet mümkün.

Önümüzdeki Mart ayı sonunda yapılacak yerel seçimler için CHP Tarsus İlçe Örgütüne başvuran 4 aday adayı var. Belediye başkanlığı için müracaat eden 4 aday adayı gece-gündüz demeden çalışıp didiniyor. Hangi aday adayının aday olacağı belli değil.

Ancak parti ilçe örgütünün genel anlamda aday adaylarına eşit olmadıkları, eşit davranmadıkları belirtiliyor.

Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir parti de il ve ilçe yöneticisi olacak kişilerin çok dikkatli ve çok hakkaniyetli olması gerekir. CHP çatısı altında kula kulluk yapmanın mantığı kesinlikle olamaz. Yaşadığımız Tarsus kentinde 10 binler tam 25 yıldan beri başarıya hasret bir şekilde bekliyor. Kısacası önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde CHP’den başarı bekliyorlar. CHP Tarsus ilçe örgütünde hiç kimsenin hata yapmaya hakkı yoktur. Kula kulluk yapmasına da hiç gerek yoktur. Herkes hür iradesiyle davranırsa her şey güzel olabilir. Kula kulluk yapacak insanların CHP çatısı altında bulunmaları mümkün olmamalı!

Herkes hür iradesiyle hareket etmeli. Beyni ipotek altında olan insanlarla başarıya ulaşmak mümkün olamaz.

Gerçek siyaset anlayışının içerisinde çağdaşlık vardır, hoşgörü vardır. Eşitlik vardır, sevgi ve saygı vardır. Maalesef günümüz siyasetine ve siyasetçilerine baktığımızda gerçek siyaset anlayışından uzaklaşıldığını görüyoruz. Sağ siyaset anlayışının Türkiye’yi getirdiği nokta gözler önünde duruyor.

Hiç olmasa CHP çatısı altında dürüst ve eşitlik anlayışı hakim olsun.

CHP çatısı altında yönetici isen aslanlar gibi hür davranacaksın, aksi halde gidip evinde oturacaksın.

Birilerine bağımlı olmak ayrı şey, başarı için çalışmak ve onu başarmak ayrı şey.
Unutmamak gerekir ki toplum CHP’den çok şey bekliyor.

Mehmet Can BULUT