Gelinen noktada beceriksiz bir hükümetin iş başında olduğu ülkemizde önce 10 binlerce vatandaşımızın ölmesine, 11 il’imizin büyük hasar görmesine sebep olan depremlerden sonra yaşanan sel felaketi insanlarımızı perişan etti. Çadır sefaletlerinin yaşanmasına neden oldu.
Eğitimden sağlığa, hukuktan tarıma, iç siyasetten dış siyasete kadar tüm değerlerimizin içini boşaltan zihniyetin Kızılay’ın da içini boşalttığı ortaya çıktı.
Afetlerde vatandaşın hizmetine koşması gereken Kızılay, yardıma muhtaç duruma getirilmiş! Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve ulus olarak bizleri derin üzüntüye sevk eden depremler bunun açık kanıtı oldu.
Tam 155 yıllık bir geçmişe sahip olan; sel, yangın, deprem gibi afetlerde vatandaşın imdadına yetişerek mağdur insanlarımıza yardımcı olan Türk Kızılay’ı maalesef son deprem olaylarında deyim yerinde ise çuvalladı. Vatandaşa dağıtılması gereken çadırları, yiyecek maddelerini sattığı, çadır üretilen fabrikayı da AKP’li bir yandaşa peşkeş çeken Kızılay yöneticilerinin, kurumu tam bir arpalık haline dönüştürdükleri tüm belgeleriyle orta yere dökülmüş vaziyette.
Tüm bu gerçekler yaşanırken Kerem Kınık mıdır, Kerem gıcık mıdır(?! ) nedir o kişi hala görevinde olacak ve çok yerden maaş almaya da devam edecek, Türk haklıda buna sabır gösterecek. İktidarın önde gidenleri bu yağma düzenine sabır gösterebilir ama Türk halkı sabır göstermeyecektir.
Gerçekten bu kadar olmamalıydı. 155 yıldır meydana gelen çeşitli afetlerde insanlığın peşinden koşarak her türlü yardımı yapan Kızılay gibi ulvi bir kurumun bu denli içinin boşaltılmış olması, yandaşlara arpalık haline getirilmiş olması günah, hem de çok günah.
Bugünkü yapısıyla Kızılay’a beş kuruş yardım yapılması pek mümkün gözükmüyor.
Bu iktidar döneminde devletimizin tüm kurumları ve kuruluşları büyük sarsıntı yaşadı. Yaşanan olumsuzlukların yeniden düzeltilebilmesi 14 Mayıs’ta yapacağımız genel seçimlerden sonra mümkün olabilecektir.
BÖYLE VALİ OLUR MU?
AKP’nin 20 yıllık hükümetlerine, atadığı bürokratlarına ve bazı valilerine, birlikte yaşadığımız Türk toplumu nasıl tahammül gösterdi, gerçekten anlaşılır gibi değil!
Şubat ayının başlarında Kahramanmaraş merkezli meydana gelen ve 11 il’imizi ve ilçelerini yerle bir eden, resmi rakamlara göre 50 bin insanımızın ölmesine, 100 binlerce insanımızın da yaralanmasına sebep olan depremin etkisi tüm tazeliğini korurken bazı bürokratların ve valilerin karlı dağlardan serin olması ulusça yaşadığımız acıyı daha da arttırıyor, tıpkı Hatay Valisi’nin yaptığı gibi.
Görev yaptığı Hatay il’inin yerle bir olmasını görmeyen, yaklaşık 25 bin insanımızın öldüğünü görmeyen, depremden sağ olarak kurtulan yüz binlerce Hatay’lının yaşamakta oldukları çileleri dert etmeyen (!), Rahmi Doğan adlı zat, Hatay’ı ter etti. Büyüklerinden izin aldığını açıklayan Doğan, Sivas’ta AKP listelerinden milletvekili olacağını açıkladı. Hatay il’inde yaşanan, yaşanmakta olan tüm çilelerden kendini sıyırmış oldu.
Bu denli sorumsuz davranan kişiyi kim nasıl vali yaptı? O gücü bulup kutlamak gerekir!.
Önemli olan vali veya milletvekili olmak değil, sorumlu insan olmak çok daha kıymetlidir.