
Mayıs ayı içerisinde yaptığımız Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak gerçekleşen resmi açıklamalarla ilgili olarak AKP’nin her iki seçimi de kazandığı ilan edildi. Seçimlerin sonuçlarını ilan eden resmi makama da, açıkladığı rakamlara da inanmaktan başka çaremiz yok! Elimiz mahkum!
Türk toplumunun yüzde 20’sinin ekonomik sıkıntısı olmadığını kabul edecek olursak toplumun yüzde 80’ninin yaşadığı günü kurtarabilme çabası içerisinde olduğunu hep biliyoruz. Yaşadığımız iki büyük depreme AKP zihniyetinin birçok noktada ancak 3. gün yetişebildiğini de. Yani binlerce insanımız enkaz altında ve o günkü soğukların altında çırpınırken devlet gücünün, Kızılay gücünün birçok noktaya ancak üç gün sonra ulaşması günlerce eleştirilmişti.
Tüm bunlara rağmen yapılan Milletvekilliği ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde depremin fena şekilde vurduğu il’lerde AKP’ye yüzde 72 oranında oy çıkması gerçekten çok düşündürücüdür. Bu olay tek başına da olsa mutlaka araştırılmalıdır.
Bundan yaklaşık 4 yıl önce yapılan yerel seçimleri bir kenara koyacak olursak her seçimde başarısız olan Cumhuriyet Halk Partisi’ni de eleştirmemiz gerekiyor. Son 13 yılda yapılan tüm seçimlere genel olarak aynı A kadro ile giden CHP’de değişim yaşanması artık şart oldu. Partiye yön veren A kadro da yapılacak değişiklik kadar, bundan sonra yapılacak seçimin adı her ne olursa olsun CHP ön seçim yapmayı alışkanlık haline mutlaka getirmelidir.
Kaybedilen her seçimin sebeplerini mevcut düzende veyahut hep karşı tarafta aramaya gerek yok. Böyle bir alışkanlık daha büyük kayba sebep olur.
Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partide ön seçim yapılmıyor olmasının mantıklı bir icabı da mümkün olamaz.
Yüksek Seçim Kurulu yapılan seçimlerle ilgili kesin sonuçları dün açıkladı. Oysa hükümetimiz zam haberlerini Pazartesi günü yani Pazar günü yapılan seçimlerden bir gün sonra halkımıza müjdelemiştir!
İlk olarak akaryakıta yapılan zam şüphe yok ki iğneden-ipliğe yansıyacaktır. İşin özünde de AKP’nin ülkeyi zam yaparak yönetmeyi alışkanlık haline getirmiş olmasıdır.
Bugüne kadar yapılan tüm yanlışları dahi konu etmeyerek kazanmaya odaklanan, sandığa koşan ve oy kullandığı sandığı canı gibi koruyan CHP’li seçmenleri daha fazla üzmeye kimsenin hakkı yoktur, olamazda. Onun için bundan böyle yapılacak seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nde mutlaka ön seçim yaşanmalıdır. Cumhuriyet Halk Partisi ile diğer partiler arasında bir fark varsa CHP onu mutlaka ortaya koymalıdır.
Önseçimler demokrasinin gereğidir. Hele hele CHP gibi partiler adaylarını mutlaka ön seçimlerle belirlemeli, diğer partilere örnek teşkil etmelidir. Aksi taktirde farklı bir hedefe ulaşmak mümkün olamaz. CHP’de yapılması gerekenler yapılmaz ise “Gülmeyecek bu yüzü neden verdin bana Yarap” şarkısını söyleyen insan sayısı milyonlara yükselir..
ÜÇ EŞLİ MİLLETVEKİLİ
Türkiye Recep Tayyip Erdoğan sayesinde her şeye erişti. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkemizin tüm kazanımlarının satılmasından bir tek doların 21 TL’ye hızla koştuğuna, geride kalan günlerde bir kilo biberin 100 TL’ye satılmasına kadar ne varsa gördü Türk insanı.
Şimdi de üç eşli vekili gördük hep birlikte. Cumhur İttifakı ortağı Yeniden Refah Partisi Konya Milletvekili Ali Yüksel üç evli. Dördüncü eşe de çok sıcak bakıyormuş.
Sebze ve meyvenin taneyle alındığı bugünkü Türkiye’de Ali Yüksel isimli üç eşli vekilin vatandaşa verebileceği bir şey olabilir mi?
Ali Yüksel kaç çocuk babası bilmem ama dördüncü eş peşinde koşan Yüksel’in bugün ki zamanını üç eşe göre ayarlamış olması gayet mümkün.