Geride bıraktığımız Pazar günü Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği seçimleri yapıldı. Gerçekleştirilen seçimler sonunda Recep Tayyip Erdoğan ile Millet İttifakının adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun gerekli olan %50+1 sayısına ulaşamadıkları için Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi 28 Mayıs tarihine ertelendi.
Aynı gün yapılan 28. dönem Milletvekilliği seçimleri ise muhalif partiler açısından sürpriz geçerken, Cumhur İttifakı ise kamuoyu araştırma şirketlerinin aksine toplam (kesin olmayan) 318 milletvekili çıkartarak büyük sürpriz yaptı. Yeni seçilen AKP milletvekillerinin bazılarına baktığımızda Hizbullahçıları, domuz bağcıları, kökten dincileri görmemiz gayet mümkün. Adamlar Anayasa’nın değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek ilk dört maddesinin kaldırılmasını istiyorlar. Hem de yüzleri kızarmadan!
Hizbullahçıları, kökten dincileri TBMM’ye taşıyan AKP’nin önde gidenleri kendi yaptıkları kanun tanımamazlığı(!) görmezden gelerek Cumhuriyet Halk Partisi’ni terör örgütleriyle iş birliği yapmakla suçlamaktan geri kalmıyor.
İyi ki yalanın vergisi veya sigortası yok. İsteyen rakibi aleyhinde istediği kadar atabiliyor.
Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük banknotu olan 200 TL ile yarım kilo et alınamıyor. Bir kilo peynirin kilosu ise 250 TL. Soğanı, patatesi; çarşı pazardan söz etmeye gerek yok. Böyle bir ortamda 21 yıldır ülkeyi yöneten AKP yapılan seçimlerden hala birinci parti çıkıyor ise bu partiye oy veren vatandaşları kutlamak gerekiyor. AKP’ye oy verenlerin ekonomik sorunları yoktur sanırım.
Yeni seçilen parlamento üyelerine baktığımızda AKP’de yer alan bazı isimler hemen dikkat çekiyor. Temelde 14 Mayıs tarihi güzel bir fırsattı. 28 Mayıs’ta tekrarlanacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden Tayyip Erdoğan seçilirse daha sonra ki tarihlerde demokratik bir şekilde seçim yapıp-yapmayacağımızı hep birlikte görürüz.
Aşırı enflasyon ve aşırı pahalılık karşısında vatandaşa söyleyecek tek bir sözü kalmayan Erdoğan, “Bay Kemal, bay bay Kemal” demekten başka bir tek kelime edemiyor. Vaziyeti idare etmeye çalışıyor.
YALAN VE İFTİRANIN
VERGİSİ YOK,SİGORTASI YOK
Delikanlı gibi mücadele etmek dururken bazı insanların yalana, iftiraya, hakarete başvurması, sığınması çok ilginç. Küçücük bir menfaati için rakibine ahlaksız hakareti ve yalanı söylemekten geri kalmayan insanlar, temelde acınacak insanlardır.
* * *
Cumhurbaşkanlığı ile Milletvekilliği seçimlerine doğru giderken rakibi Kemal Kılıçdaroğlu için Diyanet’i kaldıracak, PKK’ya operasyonları durduracak, Apo’yu serbest bırakacak gibi asılsız iddiaları ortaya atıp kendi seçmenlerini ikna etmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan, sahte videolar ve asılsız afişlerle güç kazanabilmeyi kendine hak görmüştür.
Örneğin yüz binlerce insanımızın katıldığı İstanbul’daki mitinginde PKK’nın önde gelen isimlerinden Mahmut Karayılan’ın sahte videosunun bizzat Erdoğan tarafından sergilenmesi, gerçekten utanç verici bir tabloydu.
* * *
Yalanın vergisi yok, sigortası yok! Bazı insanların yalana dayalı olarak kendilerine hayat kurdukları boşuna değildir. Her konuda yaftalayan bu zihniyete ülkemizi daha fazla teslim etmemizin mantığı yoktur, olamazda.
Mayıs ayını bir fırsat olarak gören Türk halkı nasıl olduysa 14 Mayıs’ı kaçırdı. 28 Mayıs tarihi de aynı değerde başka bir fırsattır. Böylesine önemli bir fırsatı inşallah iyi değerlendiririz.