Büyük Padişah R. Tayyip Erdoğan ile küçük Padişah B. Kocamaz, gecikmeli olsa da nihayet buluştular.
Önceki gün miting düzenlemek üzere Mersin’e gelen büyük Padişah Tayyip Erdoğan, Büyükşehir Belediyesi’ne uğrayarak küçük Padişah Kocamaz’ı makamında ziyaret etti.
Her iki padişahımızın (!) büyük benzerlikleri olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Örneğin her ikisinin de sınırsız para harcama yetkisi var. Hem de kamunun, yani vatandaşın parasını. Her ikisinin çocukları da yükseldikçe yükseliyorlar. Sınırsız bir şekilde.
Karşılamada küçük padişah efendimizin ettiği lafta gerçekten çok güzeldi!
Küçük padişah efendimizin hazırlattığı yazıda aynen şöyle yazıyordu:
“Sayın Cumhurbaşkanım hoş geldiniz”
Büyük Padişah Tayyip Erdoğan’ın, küçük Padişah Kocamaz’ı ziyaret ettiği saatlerde Devlet Bahçeli Tayyip Erdoğan’ı yaylım ateşine tutuyordu.
DİĞERLERİNDEN
FARKLI BİR SEÇİM
TAM 13 yıldan beri AKP’nin hegemonyası altında kalan Türkiye Cumhuriyeti’nde Pazar günü genel seçimler yapılacak ve ülkenin geleceği belirlenecek.
Devletin tüm kurum ve kuruluşlarının sarsıldığı, sadece ve sadece görevlerini yapan gazetecilerin tehdit edildiği, hele hele yapılacak seçimlerde kullanılacak oyların akıbetinden şüphe dahi duyulduğu böylesine bir dönemde seçimlere gidiyoruz.
Çünkü mecburuz…
Daha iyi yönetici bulmak istiyoruz. Cumhurbaşkanı’nın tarafsızlığının tartışıldığı bir ortamda yapılacak genel seçimin ne denli sağlıklı olacağını Pazar günü göreceğiz.
MİT tır’larında insani yardım yerine silahların bulunduğunu, bu silahlarında eli kanlı terör örgütüne gönderildiğini belgeleriyle gözler önüne seren gazeteci Can Dündar’ın tehdit edildiği böylesine ilkel bir dönemde yapılacak olan seçimler daha önceki seçimlerden çok farklı bir seçim olacağından şüphe yok.
Recep Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu ikilisinin AKP için büyük bir efor harcadıkları gözler önünde. Büyük ekonomik sıkıntılar yaşayan diğer partilerimizin de yüksek tempodaki çalışmaları da gözler önünde. Bir tarafta devletin gücü, diğer tarafta ise ekonomik sıkıntı içerisinde bulunan muhalif partilerimizin yöneticileri.
Türkiye’de genel durumun iyi olmadığını herkes görüyor. Dış dünya ile iyi olduğumuz söylenemez. Ülkemizde milyonlarca işsiz insanımız olduğunu biliyoruz. Bilal oğlanın 8 adet gemisi olduğunu da.
“Bir tek oy’un ne kıymeti var” demeyelim. Milyonlarca insanımızın geçimini çöp sandıklarında aradıklarını unutmayalım ve sandığa mutlaka gidelim. Pazar günü kullanacağımız tek bir oy dahi insanlarımızı ve ülkemizi aydınlığa yaklaştıracaktır. Oy kullanmak insanlık görevidir. Genel olarak 4 yılda bir elimize geçen bu fırsatı çok iyi değerlendirelim. Oy’umuzu çok iyi değerlendirelim ki icranın başına daha güzel, daha anlayışlı bir kadroyu getirelim.
Pazar günü yapılacak olan genel seçimlerin ülkemize ve insanlarımıza hayırlar getirmesini diliyorum. Yapılacak bu seçimlerin geride kalan seçimlerden çok farklı olacağına inanıyorum.