
AKP zihniyetinin ülkemizi hangi hallere sürüklediği gözler önünde duruyor. “Ben görmüyorum” demenin hiçbir haklı sebebi olamaz. Çünkü ulusça yaşadıklarımız çok net bir şekilde orta yerde duruyor. Bir litre akaryakıtın 30 TL’ye dayandığı ülkemizde fazla söze gerek yok sanırım.
Askıda ekmekten yardım paketine, askıda faturadan askıda kıyafete kadar insanlığın incinmesine sebep olabilecek ne varsa uygulanıyor güzel ülkemizde. AKP’nin önde gidenleri ile onlara yakın yalakalarını bir kenara koyacak olursak ulus olarak yokluğu, sıkıntıyı ve çaresizliği yaşamaya devam ediyoruz. Böyle bir acı tabloda bir de araştırma şirketlerinin sık sık yaptıkları kamuoyu araştırmalarına bakıp da şaşırmamak mümkün değil.
Milyonlarca işsize rağmen, milyonlarca ezilen emekçiye, asgari ücretle ayakta kalmaya çalışan insanlarımıza rağmen yapılan ölçümlerde AKP’nin oy oranının hala yüzde 30’lar civarında çıkıyor olması normal olmasa gerek.
Ya AKP’yi hala yüzde 30’larda gösteren araştırma şirketlerinde ya da Türk seçmeninde bir acayiplik var demektir! Bunun başka izahı mümkün olamaz.
Dedim ya ülkemizde yaşanmakta olan olumsuzluklar, iş insanlarımızı da olumsuz bir şekilde etkilemeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde beni arayarak hal-hatır soran güzel insan Erden Zaman’ın daveti üzerine iş yerine gittim. Yılın her ayında, her gününde yüzlerce insanımıza iş imkanı sağlayan Erden Zaman, üretimden ihracata kadar kentimizin ve bölgemizin önemli bir şahsiyetidir. Önemli bir markadır.
Sebze ve meyve alanında geniş bir ihracat potansiyeline sahip olup, milli ekonomiye de büyük katkı sağlayan Erden Zaman gibi bir iş insanı dahi mevcut ekonomik düzenden ve gün aşırı gelen zamlardan rahatsızlık duyduğunu, hatta işlerinin her geçen gün daraldığını belirterek şunları söyledi:
“Doğal afetlerin dışında özellikle akaryakıta ve gübre fiyatlarına gün aşırı gelen zamlar gerçekten dayanılacak gibi değil. Sorun sadece akaryakıt ile gübreye yapılan zamlar değil. Özellikle akaryakıta yapılan zam tüm girdi fiyatlarının artmasına yetiyor. Daha önce ki yıllarda para kazanmak gibi bir hedefimiz vardı. Şimdi ise “ayakta kalalım” yeter diyoruz. Yaptığımız iş bir sevda işidir. Mesleğimi çok seviyorum. Mesleğimi çok sevmemde en büyük etkenlerden bir tanesi de kızım Betül Zaman’dır. Betül’ün içişlerinde çok başarılı olması, üstlendiği sorumluluğu başarıyla yapması benim en büyük avantajım oluyor. Bir de yüzlerce insanımıza istihdam sağlamamız bana büyük mutluluk veriyor. Kızım çalışma merkezimizin sorumluluğunu üstlenirken ben de bölgemizin çeşitli noktalarından gerekli olan sebze ve meyveleri temin ediyorum. Yani çalışmalarımız kolektif bir şekilde sürüyor. Betül kızımla daha çok arkadaşız. Çok iyi anlaşan iki arkadaş olmamız başarımızda büyük rol oynamaktadır.”
Günümüz Türkiye’sinde hergün yüzlerce insanımıza istihdam sağlamak, milli gelire de hatırı sayılır bir şekilde katkı sağlamak kolay değildir.
ERZA TARIM’ın sahipleri ve direyen orta direği olan Erden Zaman ve Betül Zaman’a diyorum ki, yolunuz açık, başarınız daim olsun.