Gazetecinin görevi doğruları yazmak, kişiyi veya kişileri uyarmak, yaşadığı kente, bölgeye hatta ülkesine faydalı olmaktır.
Gerçek gazetecilik apayrı bir olaydır. Gazetecinin kar hesabı kesinlikle olmaz. Gazeteci birlikte yaşadığı toplumun kar'ını menfaatlerini gözetler.
Yine bu köşede daha 1.5 ay önce Tarsus İdmanyurdu ile ilgili endişeleri dile getirmiştim. Zamanın ne getireceğinin kestirilemeyeceğini, üst üste alınabilecek kötü sonuçların telafisinin olmayacağını ve Tarsus İdmanyurdu'nun küme düşme tehlikesi yaşayabileceğini belirtmiştim. Ancak Teknik Direktör Ergün Penbe ve ekibinin başarılı bir ekip olduğunu da vurgulamıştım. Aradan geçen zaman içerisinde 5 lig maçı oynayan temsilcimiz Tarsus İdmanyurdu oynadığı 5 maçı da kazanarak bir ölçüde "Benim küme düşme endişesiyle işim olmaz" mesajını verdi. Emeği geçen herkese teşekkür etmemiz gerekiyor.
Mevcut Tarsus İdmanyurdu'nun sadece teknik kadrosu değil oyuncu kadrosu da fena değil. Bugünkü kadro dahi ekonomik sorunlardan arındırılmış olsa çok şey değişebilir. Sonuç olarak Tarsus İdmanyurdu küme düşme tehlikesini geride burakarak play-off'a doğru yol alıyor. Pazar günü kendi sahamızda oynayacağımız Manisaspor maçı çok önemli.
Bu maçı da kazanıp 6'da 6 yapmamız halinde play-off'a kalma şansımız bir hayli güçlenecektir. Tarsus İdmanyurdu ekonomik anlamda Tarsus Belediyesi'nin sırtına bırakılmış vaziyette. Birde mevcut kulüp yöneticileri ellerinden geldiğince destek oluyorlar. Demek oluyor ki yük ağır. Yükü kaldırmaya çalışan insan sayısı ise çok az. Ağır yükü az sayıda insanın sırtına yüklemek mantıken de, vicdanen de kabul edilecek bir olay değildir.
Tarsus İdmanyurdu Kulübü'nün Türkiye'nin en eski ve en köklü kulüplerinden biri olduğunu da hatırlayacak olursak içinde bulunduğumuz günü daha iyi bir şekilde anlayabiliriz. Bizi temsil eden güzide kulübümüze karşı daha sorumlu davranabiliriz. Tarsuslu sporseverler olarak yapılabilecek şeyleri dahi yaptığımız pek söylenemez. Tarsus'un nüfusu 350-400 bine dayanmış vaziyette. Her bin kişiden sadece ve sadece bir kişi kulübe üye olsa ve ayda 15-20 TL aidat verse birçok sorun kendiliğinden çözülmüş olur. Ama biz bunu yapmak yerine Tarsus İdmanyurdu maçlarında stada bedava girebilmenin yollarını arıyoruz. Yaşanan en küçük bir olumsuzluk anında ise önümüze geleni eleştiriyor, hakaret edebiliyoruz. Soğuk kış günlerini şükürler olsun ki geride bıraktık.
Kış günlerinin rehaveti içinde olan sivil toplum kuruluşlarımızda temenni ediyorum hiç olmasa bundan sonra uyanırlar ve Tarsus İdmanyurdu camiasına yapabileceklerini yaparlar. TİY "Ben Tarsusluyum" diyen herkesin ortak temsilcisidir.
Unutmayalım başarı bilgi ister, emek ister. Tıpkı ekmeğin emek istediği gibi. Geç oldu ama hiç olmazsa bundan sonra Tarsus İdmanyurdu için kenetlenelim, 1. ligi kendimize hedef olarak belirleyelim. Tarsus'a ve Tarsuslulara yakışanda bu olur.
Tarsus İdmanyurdu'nun başarısına sevinelim ama birazda nasıl yaşadığını merak edelim.