Tasarruf Anlayışı!

Ekonomik koşulların iyice ağırlaşması üzerine vatandaşlara tasarruf etmeleri gerektiğini söyleyen ünlü büyüklerimiz yani önde gidenlerimiz, bol kepçe harcamaya devam ediyorlar!

Ezilen vatandaştan tasarruf yapmasını isteyeceksin öte yandan lüks yaşamaya devam edeceksin. Böyle bir şey olabilir mi?

Ülkeyi yönettiklerini sananların son derce ihtişamlı yaşamları devam ederken bir de TBMM’nin kamburu biniverdi üzerimize. Nasıl mı oldu? Hemen anlatayım…

TBMM’deki zat-ların rahatları için 66 tane sıfır kilometre ve lüks otomobil kiralandığını büyük bir memnuniyetle öğrenmiş bulunmaktayız. Kiralanan araçlar için ve sadece ilk 4 ay için ödenen rakam ise 1 milyon 920 bin TL.

Milyonlarca insanımızın açlık ve sefaletle boğuştuğu bir ortamda TBMM’nin sadece kiralık araçlara yaklaşık 2 milyon TL ödemesinin izahı mümkün olabilir mi? Bu durum, lüks yaşamanın bazılarının(!) genlerinde olduğunu gösteriyor.

Kiralanan lüks araçlar için ve sadece ilk dört ay için yaklaşık 2 milyon TL ödeneceğine orta halli 30 araç satın alınması düşünülemez miydi? Ama gerçek niyet sadece araç kiralamak falan değildir. Asıl amacın içerisinde birilerine para kazandırmak olduğuna göre…

Vatandaştan tasarruf yapmasını isteyeceksin ama savurganlığa devam edeceksin. Bu davranış vatandaşlarla alay etmekten öte hiçbir şey olamaz! Kaldı ki TBMM’nin artık ne iş yaptığı da belli değil. Tüm yetkileri elinden alınan yüce meclisin yolunmuş tavuğa benzediği de gözler önünde duruyor.

Gariban vatandaştan tasarruf yapmasını isteyeceksin öte yandan milyonlar vererek lüks araçlar kiralayacaksın. Olacak şey değil…

Hiç kimsenin vatandaşın aklıyla alay etmeye hakkı yoktur; olamazda. Rakamlar yontula yontula 20.3’e oturtuldu ve enflasyon yüzde 20.3 olarak ilan edildi. Hayatın gerçeği böyle olmasına rağmen işçiye, emekliye yüzde 10 civarında zam reva görüldü. İşçiye, memura, emekliye enflasyonun çok altında zam verenler kendi lüks yaşamlarından ödün vermiyor, yine bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

Bir ülkenin üretmeden ayakta kalması mümkün değildir. Türkiye olarak üretmekten çok tüketmeyi iyi biliyoruz! Lüks yaşamayı da… Ancak lüks yaşayan halk değil, hep ülkenin önde gidenleri oluyor.

Birlikte yaşadığımız toplum bir gün gereğini yapar mı? O’nun için bekleyip de görmemiz gerekiyor.

Mehmet Can BULUT