Geride kalan yıllarda bu köşede yazdığım yazılar nedeniyle Burhanettin Kocamaz tarafından sürekli olarak dava edildiğimi toplum biliyor sanırım. Ancak Kocamaz tarafından sürekli olarak dava edilmiş olmam yaşanan gerçeği görmezden gelmeme engel teşkil etmez.
MHP’den aday gösterilmeyen Kocamaz, İyi Parti’den Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı oldu. Ancak 19 Şubat günü Mersin İl Seçim Kurulu’na gerekli dosyanın geç verilmesi nedeniyle Kocamaz’ın İyi Parti’den aday olması tehlikeye girmiş vaziyette. Olayla ilgili olarak İyi Parti Mersin il teşkilatı görevden alınmış bulunuyor.
Bu talihsiz olayın nasıl yaşandığı konusunda şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı. Ancak bu çirkin ve insanlık dışı olayı gerçekleştiren her kim olursa olsun O’nu insan olarak teleffuz etmek mümkün değildir. O kişi veya kişilerin mertlikle de alakaları olamaz.
Girilen yarışın adı her ne olursa olsun mertçe olunmalı, dürüst olunmalı.
Bu olay gerçekten bilinçli olarak yapıldı ise bu ayıbı gerçekleştirenleri şahsen Allah’a havale ediyorum. Bunu yapanlar insan olabilir mi?
KAVGA KAVGA
YİNE KAVGA
Biz ulus olarak, Türk toplumu olarak gerçekten siyasetin ne anlama geldiğini bilmiyoruz! Siyasetin ne anlama geldiğini bilmediğimiz içindir ki işler iyi gitmiyor, sürekli olarak kavga ediyoruz. Oysa siyaset, medeni toplumlarda sorunlara çözüm bulma aracı olarak bilinir ve öyle kabul görür.
Yerel seçimlere gittiğimiz şu günlerde bırakın ülke genelinde yaşananları, yaşadığımız bölgede olanlara baktığımızda dahi üzülüp kahroluyor insan. Başkasının hakkına saygı duymadıkça, yeter demeyi öğrenmedikçe, kısır döngülerden kurtulmadıkça bu böyle devam edeceğe benziyor. Dedim ya yerel seçimlere yaklaştığımız şu günlerde önde gelen, iddialı konumda bulunan siyasi partilerimiz de yaşanan olumsuzluklar yine ayyuka çıkmış vaziyette. Yine çekişme, yine memnuniyetsizlik, yine itirazlar.
Siyasi partilerimizde belediye başkan adaylarının belirlenmesi sürecinde yaşanan olumsuzluklardan sonra sıra kimin Belediye Meclis üyesi adayı olacağına geldi. Son gün 19 Şubat’tı… Tüm siyasi partiler Belediye Meclis Üyeliği aday listelerini ilçe Seçim Kurulu’na teslim etti. Listelerin Seçim Kuruluna verilmesinden sonra da malum partilerde figan kopuverdi, eleştiriler ve isyanlar hemen başladı.
“Bu liste falanca ile filancanın listesidir” diyenden “bu liste zenginlerin listesidir” diyenlere kadar. Herkes ağzına geleni söylüyor. “Bu listede malum ilçe başkanının hakimiyeti var” diyene kadar ne aranırsa söylemlerin ardı arkası kesilmiyor. Tabi ki en büyük isyan ve itirazlar Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşanıyor! Bundan şüphe olamaz!
Mevcut CHP Tarsus ilçe örgütünde huzursuzluk yaşanmaması mümkün olabilir mi? Elbette olamaz. Partinin Tarsus Belediye Başkan adayına; deyim yerindeyse, darbe vurabilmek adına ne gerekiyorsa onun yapıldığı gözleniyor!
“Dr. Haluk Bozdoğan sürekli olarak benim kontrolümde kalsın” isteniyor. Böyle bir anlayış olabilir mi? Önce Haluk Bozdoğan’ın aday yapılmasına karşı çıkacaksın gücün yetmeyince, engelleyemeyince de CHP’nin Belediye Meclis sıralamasına müdahale ederek adayı diskalifiye etmeye çalışacaksın! Böyle ilkel bir anlayış olabilir mi?
Cumhuriyet Halk Partisi’nin 19 Şubat 2019 tarihinde İlçe Seçim Kurulu’na verdiği Belediye Meclis aday listesi aslında çok şey anlatıyor. Yeter ki anlamak istensin. Yaşananlar hoş değildir; fuzuli işlerdir.
* * *
Şu gerçeği ifade edeyim ki, bazı zat-lar var ki bastığı yerde gerçekten ot dahi bitmiyor. Allah ömür verirse önümüzdeki Mart ayı da geçecektir!