AŞIRI soğuklardan, aşırı sıcaklara, düşük taban fiyatından, beyaz sineğe, beyaz sinekten afatın her türlüsünün vurduğu çiftçilerimizi bu kez de sel ve fırtına vurdu!
Akdeniz Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Bulut ile birlikte ova mahallelerimizde (köylerimizde) yaşanan olumsuzlukları görmek üzere bazı ova köylerimize gittik. Atalar, Yeşiltepe, Aliefendioğlu, Kulak, Özel Bahşiş, Köselerli köylerimizde gördüğümüz manzara gerçekten çok kötüydü. Çiftçilerimizin yaşadıkları olumsuzluklar kolay ifade edilir cinsten hiç değildi. Çiftçilerimiz kelimenin tam anlamıyla perişan olmuş vaziyetteler.
Yoğun bir şekilde günlerce yağan sağanak yağmurların oluşturduğu sel suları ve şiddetli fırtına tüm ekili alanları ve seraları tamamen yok etmiş vaziyette.
Özellikle seralarda ekili olan kabak, fasulye, biber gibi ürünler başta olmak üzere ekili ne varsa tamamen yok olmuş. Ekili seraları tamamen boşalmış olan çiftçilerimiz geriye kalan naylonlarını kurtarabilmek için çaba sarf ediyorlar. Hem de balçık çamurun içerisinde ve yalın ayakla. Binlerce insanımızın emeği uçmuş gitmiş.
Büyük emeklerle üretmeye çalıştığı ürünlerini kaybeden çiftçilerimiz şimdi kara kara düşünüyor. Çiftçilerimiz sel suları ve fırtınaya teslim olan ekili alanlarına mı üzülsün yoksa çocuğuyla ve eşiyle verdiği emeğe mi? Ya bankalardan aldığı krediler ne olacak?
Evet Tarsuslu üreticilerimiz gerçekten perişan vaziyetteler. Çiftçilerimiz perişan vaziyetteler ama ne yazık ki; hükümetimizde çok meşgul (!) Nasıl meşgul olmasın ki; AKP’nin parçası olan hükümetimizi de yerel seçim heyecanı sarmış vaziyette. Seçimlerde nasıl başarılı sonuçlar alacaklarının hesabı içerisindeler. Seçmenler sürekli olarak bir yerlere taşınıyor. İçinde su dahi olmayan boş kuyuya 20 seçmen kaydedildiği haberi her şeyi anlamamıza yetiyor sanırım. Her şeye rağmen en temiz ve doyurucu açıklamayı YSK yaptı ve dedi ki; taşıma, kaydırma ve sahte seçmen söz konusu değildir. YSK bu!.. Yok diyor ise yoktur!
Tüm bunların yaşandığı ülkemizde çiftçilerimizin yaşadıkları afeti de bilmemiz ve onlara sahip çıkmamız gerekiyor.
Çiftçilerimizin başına gelenleri sağır sultan duydu ama AKP hükümeti duydu mu acaba?
Hükümetimizin seçim heyecanını bir kenara itip bölgemiz çiftçilerinin çektiği çileye kulak vermesi şüphe yok ki en isabetli karar olacaktır.