Birlikte yaşadığımız Türk toplumunun büyük bölümü gerçekten çok zor şartlar altında yaşıyor. Her geçen gün daha da ağırlaşan hayat koşulları COVID-19 salgını yüzünden dünyamızı daha da zorlaştırarak özellikle dar gelirli insanlarımızı ve küçük esnaflarımızı bir ölçüde canından bezdirmiş vaziyette. İnsanlarımız günü kurtarmaya çalışıyorlar.
Zorunlu kapanma sürecinde AKP iktidarının, hak sahibi insanlarımıza “kapanın ama nasıl kapanırsanız kapanın” demesi ise yokluklarla mücadele eden vatandaşlarımız için ise kelimenin tam anlamıyla çaresizliğin temel kaynağı oldu ve olmaya da devam ediyor.
Kapanma sürecinin mübarek Ramazan ayına ve bayramına denk gelmesi ise sorunların daha da artmasına, çaresizliğin daha da çoğalmasına fazlasıyla yetti.
“Allah kulundan vazgeçmez” diye bir atasözü vardır ya, tıpkı onun gibi oldu ve çaresizlik içerisinde kıvranan dar gelirli insanlarımızın imdadına Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler yetişti. Kısmen de olsa çaresiz ailelerin çaresizliğine CHP’li belediyeler çare oldular.
Özellikle zorunlu kapanma günlerinin başladığı tarihten günümüze kadar çok yoğun bir çalışma süreci sürdüren Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, ilk olarak sebze hallerinde kapanma nedeniyle biriken tüm sebzelerin satın alınarak hem üreticilere faydası olmasını, hem de hak sahibi ailelere ulaştırılarak, yüzlerin gülmesini sağladı.
Büyükşehir Belediyesi elbette ki sadece sebze dağıtmakla kalmadı. Ramazan ayının başladığı ilk günden günümüze kadar Mersin bölgesinde 100 bine yakın erzak kolisi dağıtan Mersin Büyükşehir Belediyesi dar gelirli ailelerin bir ölçüde yüzlerini güldürmüş oldu. Erzak koli dağıtımının aralıksız bir şekilde devam edeceği de kaydedildi.
Aynı şekilde Tarsus Belediyesi de hazırladığı erzak kolilerini ve temin ettiği sebzeleri de hak sahibi vatandaşlarımıza ulaştırmaya devam ediyor.
Sosyal belediyecilik anlayışını başarıyla sürdüren tüm CHP’li belediyelerden “Allah razı olsun” dememizde hak oluyor sanırım...