Yaşadığımız günleri, haftaları, ayları ve yılları takip edebilmemiz gerçekten mümkün olmuyor.
Zaman o kadar çok çabuk geçiyor ki kavuşabilmek, takip edebilmek çok zor bir hal aldı.
Sivrisineğin dahi yaşam gücünü ekonomiden aldığı dünyamızda biz insanlar içinde elbette ki ekonomi o denli geçerlidir.
Ekonomik sorunlar ağırlaştıkça yaşadığımız zamanı takip etmemiz, ondan yeterince zevk
almamız elbette ki mümkün olmuyor, olamazda. Özellikle Türkiye'de yani yaşadığımız ülkede toplumumuzun ezici bir çoğunluğu mutlu değil, huzurlu değil. Yarınlara hep endişeyle bakar hale gelmiş durumda insanlarımız.
Buraya kadar yazdıklarımın tabi ki bir sebebi olacaktır. Elbette ki siyasi bir karşılığı da vardır. Ülke yönetimleri genel olarak siyasetle şekil alırlar.
Dolayısıyla ülkeleri yönetenler siyasi figürler olur. Türkiye'yi siyaset mantığının yönettiği gibi… Tam 19 yıldan beri ülkemizi kesintisiz bir şekilde ve çoğunlukla yöneten AKP zihniyetinin Türkiye'yi nereden alıp nereye getirdiğini hep birlikte izliyoruz. Ekonomiden işsizliğe, hukuksuzluktan adaletsizliğe, işsizlikten pahalılığa, iç siyasetten dış siyasete kadar ne varsa çok kötü bir halde!
Her şeyin yerlerde süründüğünü rahatlıkla söyleyebiliriz.
Ya yönettiğini sanan zihniyet?
Türkiye’yi yöneten zihniyetin maşallahı var. İktidar mensuplarının karlı dağlardan serin olduklarına şahit oluyoruz.
Yüzlerce emireri(!) ile birlikte Amerika’ya gitmekten geri kalmıyorlar. Ana gayelerinin bir fırsatını bulup BİDEN’la görüşmek olduğunu açıklamayan AKP’nin önde gidenleri, ABD’de yaptırılan 35 katlı ve 295 milyon dolarlık Türkevi’nin açılışı olduğunu oraya gidişin sebebi olarak ilan ediverdiler.
Devasa büyüklükte 2 uçak dolusu heyetiyle dönüş yolunda morali bozuk bir şekilde açıklama yapan Tayyip Erdoğan, elbette ki bir şeylere değinmek zorundaydı. Ve öyle de oldu. Türkiye’de fiyatların sürekli artması konusuna değinen Erdoğan, “5 büyük zincir marketler var ya, piyasada ne bulurlarsa topluyor ve fiyatların artmasına neden oluyorlar” tespitinde bulundu. Demek oluyor ki Türkiye’de özellikle fiyatların sürekli olarak artmasına 5 büyük zincir market sebep oluyormuş.
“Ya ülkeyi 19 yıldan bu yana yöneten hükümetimiz, yani AKP ne yapıyor?” diye soracak olursak, “AKP zihniyeti ve onun hükümeti sütten çıkmış akkaşık, onların en küçük bir vebali yoktur” dememiz gerekiyor. Çünkü onlar vatandaşın çektiği çileyle, piyasanın kavurucu zamlarıyla ilgilenecek zamanları yok!!!
Sanki onlar yeni holding patronları yaratmanın peşinde. Onlar bir noktada tarikatlarla daha iyi geçinmenin çabası içerisindeler.
Ülkemizde büyük bir yönetim boşluğu olduğu gözler önünde duruyor. Zamlar ise bir türlü durmuyor. Petrol fiyatlarından, elektrik fiyatlarına, gübreden maydanoza kadar ne varsa zam üstüne zam yiyor. Vatandaşın ne yiyeceğini, ne yiyebileceğini ise düşünen yok. Bırakın gariban insanlarımızı, orta sınıfı oluşturan insanlarımız için dahi meyve yiyebilmek lüks oldu. En ucuz meyvenin kilosu 10 TL’yi aşmış vaziyette. Toplumumuzun çoğunluğu etin ve et ürünlerinin tadını unuttu. Tek hedef günü kurtarmak oldu Türk insanı için.
Türkiye’deki ekonomik sorunlar böyle gelmiş olabilir ama böyle gitmeyeceği her geçen gün daha belirgin bir şekilde görülüyor. “Tebdili kıyafette hayır vardır” sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir.
Vatandaş elektrik, su, doğalgaz ve kira ödemeleriyle boğuşurken AKP ise ABD’de 35 katlı 295 milyon dolar maliyetli Türkevi yaptırabiliyor.
Bakıldığında Türkiye yönetiliyor ama nasıl yönetiliyor?