Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere CHP’yi yönetenlerin kesinlikle hata yapma şansları kalmamıştır. Bugünkü siyasi konjektöre bakıldığında Cumhuriyet Halk Partisi başarılı olmaya mahkum olmuş bir parti olarak görüyor. AKP ve onun hükümeti gerçekten yıpranmış durumda. Türkiye’de mutlu azınlığın dışında kimsenin yüzü gülmüyor. Hayat pahalılığı insanlarımızı canından bezdirdi. Türk halkı kötü gidişata son verecek bir güç arıyor.
Cumhuriyeti kuran güç Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bugünde halkımızı içine sürüklendiği çileden kurtaracak olan siyasi parti yine CHP olacaktır. Vaziyet öyle gözüküyor.
Onun içindir ki önümüzdeki Mart ayı sonunda yapılacak olan yerel seçimler çok önemli. Yerel seçimler Türk insanı için bir fırsat olacaktır, bir milat olacaktır. Türkiye’nin soğanla gününü gün eden hükümete değil, halkın sorunlarıyla ilgilenen, üretimin önünü açan ve en önemlisi istihdam sağlayan hükümete ihtiyacı var.
Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz koşullar orta yerde duruyor. Orta yerde duran ağır koşullarda Cumhuriyet Halk Partisi başta olmak üzere diğer bazı siyasi partilere de sorumluluklar yüklüyor. Özellikle CHP’nin çok dikkatli olması gereken böyle bir dönemde ne Kemal Kılıçdaroğlu’nun ne de bir başkasının hata yapması olağan karşılanamaz.
Devlet Bahçeli’den hiç söz etmeye gerek var mı? Zat sanki Türkiye’de yaşamıyor, Türkiye’de siyaset yapmıyor. AKP’nin peşinde sürüklenip duruyor. 81 milyon Türk insanının çektiği çileler Beyefendiyi sanki hiç ilgilendirmiyor! Fırsat buldukça Devletin bekasından söz ediyor. Devlet Bahçeli’nin zikrinde, fikrinde Devletin bekası diye bir şey yok. O’nun devletin bekası dediği hadise yalnız ve yalnız kendisinin ve partisinin bekasıdır. “TC” ibaresinin yeniden getirilmesi için geçen hafta TBMM’de oylama yapıldı. Yapılan bu oylamada Devlet Bahçeli ve MHP grubunun kullandığı oy şekli gösteriyor ki Bahçeli’nin, devletin bekası sözünün ne kadar aldatmaca olduğunu gösteriyor!
Ülkede yaşanmakta olan sorunları alt alta koyduğumuzda her şey net bir şekilde görülüyor.
Olaya neresinden bakarsak bakalım önümüzdeki Mart sonunda yapılacak olan yerel seçimlerin büyük önem taşıdığı muhakkak.
Yerel seçimlerde başta CHP olmak üzere diğer muhalif partilerin alacakları başarılı sonuçlar yeniden demokrasiye kavuşabilmemizin ilk basamağı olacaktır.
“Ben ülkemi seviyorum” diyen herkesin çok duyarlı olması gereken bir süreci yaşıyor Türkiye… “Ben şu sebepten dolayı kırgınım” demeye kimsenin hakkı yoktur.
Türk halkı ya demokrasiyi geri getirecek ya da tek adama mahkum olmaya devam edecektir.