Yaşam koşullarının çok ağır olduğu ülkemizde milyonlarca insanımız işsizlikle, sefaletle mücadele ederek yaşadığı günü kurtarmaya çaba harcarken, bazı ard niyetli şahsiyetlerin fırsatçılıklarını izliyoruz hep birlikte. Yaşanan tüm olumsuzluklar yetmezmiş gibi bir de COVID-19 salgınıyla mücadele ettiğimiz böylesine bir dönemde bazı kişilerin çıkarttıkları değişik seslerle de mücadeleye zorlanıyoruz.
Son olarak Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’in yılbaşı dolayısıyla protokol üyeleri ile meclis üyelerine gönderdiği hediye paketlerinin bazı sorumsuzlar tarafından acımasızca eleştirilere uğraması kabul edilir cinsten değildir. O kişilerin bir kaşık suda fırtına estirdikleri şarap olayına bir bakalım.
Bölgemiz çiftçilerinin ve bağcılarının ürettikleri ürünleri değerlendirmek adına kurulan kooperatiflere katkı sağlamak adına hareket eden Başkan Vahap Seçer, hazırlattığı hediye sepetlerine birer şişe şarap konulmasını ister. Hediye sepetinden rahatsızlık duyan bazı şahıslar, sosyal medya paylaşımları ve yaptıkları basın açıklamalarıyla olayı kendilerince kınarken, Başkan Vahap Seçer’i yerden yere vurdular!!
Cumhur İttifakının Mersin il başkanları, olaya deyim yerindeyse balıklama atlayarak yaptıkları açıklamalarda ağır ifadeler kullanmaktan da geri kalmadılar.
AKP İl başkanı olan zat-ın bir cümlesi var ki gerçekten evlere şenlik!
“Milletimizin vergileriyle yapılmış içinde şarap olan hediye paketlerini asla kabul edemeyiz…”
İl Başkanının AKP’li bazı belediyelerden süzülen yolsuzluk iddialarından veya pis kokulardan haberi yoktur sanırım!
Kaldı ki Başkan Vahap Seçer, ikram ettiği şarap şişelerinin yanı başına “Bu şarapları içmek mecburidir” diye notta düşmemiştir. Doğru olan hediyeyi alırsın, ancak alkol kullanmıyorsan kaldırır dökersin. Hepsi o kadar.
Özünde bunları rahatsız eden şarap falan değil. Vahap Seçer’in CHP’li olması, onlar için büyük bir fırsat. Ele geçmez bir fırsat.
Şarap olayı bununla da bitmiyor. Olayı havuz medyasına taşıyan ard niyetli şahsiyetlerde bulunuyor. Orada da Selman Öğüt adlı bir zavallı aracılığıyla olayı Türkiye gündemine taşımak için yoğun çaba sarf ederler.
COVID-19 salgınında hergün ortalama 200-250 insanımızı kaybediyoruz. COVID-19 salgınının yanı sıra açlık ve sefalet salgınının da (!) hüküm sürdüğü Türkiye’de Başkan Vahap Seçer’in ikram ettiği 30 liralık şarabı konu eden zat-lara diyorum ki;
Beyler, Türk toplumunu bir noktada kaderiyle baş başa bırakan Cumhur ittifakı hükümetinin yurdumuzun dört bir tarafında yaptırmakta olduğu külliyelere bakmanız, ülkemizin hangi mantıkla yönetildiğini sizlere net bir şekilde gösterecek ve bilgi sahibi yapacaktır.
Ufku geniş olmayanlar küçük işlerle ilgilenir.
Külliyeleri konu edin de göreyim.
Vatandaşın, esnafın, çiftçinin çektiği sıkıntıları tek satır gündeme taşıyın da göreyim.
Dolar karşısında paramızın nasıl değer kaybettiğini, alım gücünün her geçen gün daha da azaldığıyla ilgili tek laf edin de göreyim.
Bugün için etkili ve yetkili makamlarda oturuyor olabilirsiniz. Ancak kafanızı biraz kaldırmanız her şeye yetecektir.
Türk halkının çektiği çileleri herkes net şekilde görürken, bazı zat-larında bir şişe şaraba takılıp kalması her şeyden önce insanlık adına düşündürücü olsa gerek.
* * *
Başkan Vahap Seçer’in bir şişe şarabını konu edenlere, özellikle sosyal medya üzerinden eleştiri yapanlara da diyorum ki, zat-lar sizin rakıyı susuz içip içmediğinizi kimden öğreneceğiz?
Unutmamak gerekir ki dürüstlük ağır bir yüktür, o yükü herkes taşıyamaz. Bir bardak suda fırtına estirmeye çabalamak aczin göstergesidir.
Gerçeği görmeniz adına bir kez daha tekrar ediyorum. Bir şişe şarabın peşinden koşacağınıza günlük masrafı 10 milyon TL olan külliyenin peşinden koşun. Merkez Bankası’ndaki 120 milyar doları buharlaştıranların peşinden koşun. Koşun ki Türk halkı sizi takdir etsin. Tabi ki bunları yapmaya, konu dahi etmeye ömrünüz yetmez.
Vahap Seçer CHP’li ya, o size yeter!!!