Bilinçsiz bir şekilde yönetilmeye devam edilen Türkiye’de zamların ardı arkası kesilmiyor, Doların, Avronun yükselmesi engellenemiyor. Hal böyle olunca da vatandaşın feryadı artarak devam ediyor.
Tam dört yıldan beri ülkemizde uygulanmakta olan ucube sistemin açtığı tahribatlar her dakika sürerken, Türk halkı ise yani ezilen insanlarımızın feryatları çoğalarak devam ediyor. Tüm bu yaşanan gerçekler karşısında ise AKP’nin ve onun mensuplarının söylemleri gerçekten çok enteresan. Türk toplumunun en az yüzde 80’i mevcut tablo karşısında inim inim inlerken, AKP’nin önde gidenleri ise topluma akıl verirken “lokmanızı küçültün” diyebiliyorlar. Oysa iktidarın asıl görevi vatandaşın lokmasını küçültmek değil, vatandaşın lokmasını büyütmek olduğunu dahi bilmiyorlar!
Neresinden bakarsak bakalım Türkiye’nin yönetilemediği gözler önünde duruyor. Yazlık, kışlık, baharlık saraylar yaptıracaksın, sarayın yanına (!) 13 uçağı ip gibi dizeceksin, ondan sonra da çıkacaksın orta yere ben ülke yönetiyorum, diyeceksin.
Paranın gerçek sahibi olan vatandaşlar ezilirken, karınlarını dahi doyuramazken birilerinin lüks yaşam sürmelerini normal karşılamak haksızlığın daniskası sayılır. AKP zihniyeti, gerçekten ne yaptığını bilmiyor! Vatandaşlarımızın ekonomik sıkıntılar içerisinde olduğu, en temel maddelerin dahi fiyatlarının her geçen gün değil, saatte bir değiştiği böyle bir dönemde hükümet 15 bin imam alacağını duyurdu. Böyle bir şey olabilir mi?
Türkiye’nin sanki öncelikli sorunu 15 bin imam almakmış gibi! Hükümetimiz nedendir bilinmez (!) yüzbinlerce öğretmen adayı boş gezerken, bazıları garsonluk yaparken, imam ordusunun tercih edilmesi gerçekten düşünülmesi gereken bir gerçek. Hükümetimiz öğretmen almayı düşünememiş olabilir mi, diye düşünmemek ne mümkün.
Bir ülkenin inatla yönetilmesi mümkün değildir. 3-5 kişinin yanlışlarıyla 84 milyonluk bir ülkeye ceza vermek kimsenin haddi değildir, olamazda.
Yaşadığımız dünyada üstlendiği görevi beceremeyen, topluma zarar veren her kim olursa olsun, o kişi bulunduğu makamı, üstlendiği görevi terk etmelidir. Kişi veya kişilerin kendi istekleriyle başarısız oldukları görevlerden istifa etmeleri de büyük bir erdemdir.
Yoksa istifa müessesi olmazdı.
Zam yağmuru altında inleyen insanlarımıza 2 kilo et yerine yarım kilo alın, 2 kilo domates yerine 2 tane alın, kaloriferinizi yakmayın, diyen AKP’nin önde gidenlerine diyorum ki, şayet vatandaşlara ekonomik zorluklar kapsamında yeni bir tavsiyede bulunacaklarsa, yapacakları tavsiye şöyle olmalı diye düşünüyorum:
“Sabah kahvaltı yapmayın, öğle yemeği yemeyin, akşam ise yatağa aç girin!”
Böyle bir tavsiye hem AKP’nin önünü açar ve hem de AKP karşıtı kim varsa adres değiştirmelerine fazlasıyla yeter!
Ve böylece de AKP’nin önü açılmış olur. Yapılacak ilk genel seçimi de AKP’nin çok rahat bir şekilde kazanması mümkün olur.
İşin aslına baktığımızda toplumumuzun ezici bir çoğunluğu ezildikçe eziliyor, yandaşları ise para kazanmaya devam ediyor.
Adamlar doymanın ne olduğunu gerçekten bilmiyorlar, bilmek istemiyorlar.