GERİDE bıraktığımız 1 Kasım seçimleri AKP’nin başarısıyla sonuçlandı. İstenilse de, istenilmese de gerçek bu. Ancak bu tablonun doğmasında çeşitli sebepler ve çeşitli yanlışlar büyük rol oynadı. Tabi ki bu sonuca sadece muhalefetin yanlışlarını değil, devletin gücünü de eklememiz gerekiyor.
Birçok il’de valilerin AKP’nin il başkanı gibi, birçok ilçede kaymakamların AKP ilçe başkanları gibi büyük destek olduklarını unutmamamız gerekiyor.
Bugün daha çok ana muhalefet partisi CHP’den söz etmek istiyorum. Bir türlü arzu edilen sonucu alamayan Cumhuriyet Halk Partisi’nde seçimlerden sonra iç savaş; yani parti içi çekişmeler hemen başladı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na karşı bayrak açan açana.
Muharrem İnce, Mustafa Balbay ve Umut Oran başta olmak üzere çok sayıda kişi genel başkan adayı olarak orta yere çıkarak genel kurultayın biran önce toplanılmasını istediler. Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partide elbette bu gibi çekişmeler olacaktır. Bunda hiçbir anormallik yok. Çünkü Cumhuriyet Halk Partisi’nde diğer partilere oranla demokrasi var.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde gelecekte genel başkanlığa aday olabileceği tahmin edilen kişinin kafası kopartılmaz, partiden uzaklaştırılmaz. Yeteri kadar olmasa da CHP’de demokrasi var, özgürlük var.
Geride kalan son iki genel seçimde yüzde 25’lik duvara çarpan CHP’de, bugün bir ölçüde suçlu aranıyor. Adres olarak da genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu gösteriliyor. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeterli veya yetersiz olup-olmadığı tartışılıyor. Ancak Cumhuriyet Halk Partisi gibi bir partinin A kadrosunu oluşturan isimlerin en az yarısının yetersiz oldukları gerçeğini biran önce görüp gerekli tedbirlerin alınması gerekiyor. Daha sonra da parti içi demokrasinin daha işler hale getirilmesi CHP’ye kuşkusuz büyük güç katacaktır.
Türk toplumu kavga istemiyor. Cumhuriyet Halk Partisi’nde başlayan bu tartışmanın kavgaya dönüştürülmeden bir sonuç alınması çok yararlı olacaktır.
1 Kasım seçimlerinin sonuçları CHP’ye daha fazla sorumluluk yüklemiş vaziyette. Herkesin sorumluluk içerisinde davranması gerekiyor. Herkesin daha çok dikkatli ve yapıcı olması şart oldu.