Türk insanının yani 82 milyonun çektiği çile öyle dayanılacak türden çileler değil. En baba çileyi çekiyor insanlarımız. Daha önce ekonomik sıkıntılar içerisinde inim inim inleyen, yarınlara umutla bakamaz hale gelen insanlarımız maalesef şimdi de Suriye’nin İdlib kentinden gelen acı haberlerin üzüntüsünü yaşıyor. Yaşamaya mahkum bırakılıyor.
Geride bıraktığımız Perşembe günü yani Kandil akşamı saat 21’de İdlib’den gelen kara haber ulus olarak kalbimizi yaktı. 36 askerimizin Şehit olması, bir o kadar askerimizin yaralanması, 82 milyon Türk insanına matem havası yaşattı, yasa boğdu.
Böylesine vahim bir olay karşısında adına havuz medyası denen o yalakalar ne yapıyorlardı? Yine kendilerine yakışanı yapmaya çalışıyor, yaşanan vahim olayın üzerini örtmeye çalışıyorlardı. Bu çok ciddi ve ilkel olaya AKP’nin önde gidenlerinin bakışları da pek farklı değildi.
Hergün televizyonlara en az 3-5 defa çıkmak için bahane arayan zat-lar İdlib’de 34 askerimizin Şehit edilmesi ve yaralı askerlerimizin akıbetinin ne olduğunu açıklama görevini Hatay Valisi’ne bırakmışlardı. Ünlü büyüklerimiz (!) piyasada yoklardı. Açıklamayı Cilvegözü sınır kapısındaki her hangi bir memura yaptırmadıkları için teşekkür etmek gerekir!
Ülkemizin 21 vilayetinden 36 gencimizi hayattan alıp kopartan İdlib saldırısından sonra 2 gün görünmeyen Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da düzenlediği taplantı ile ortaya çıkarak dünya liderleriyle yaptığı telefon görüşmelerini anlatırken hem gülmekten, hem de espri yapmaktan geri kalmıyordu. Damat Albayrak ise maşallah kasıla kasıla gülüyordu. 36 Şehidimiz henüz toprağa verilmemişken arkadaşların neşeleri yerindeydi!
Yaşadığımız bu olumsuzluklara en iyi ve anlaşılır cevabı Cumhuriyet Halk Partisi Konya Milletvekili Abdüllatif Şener verdi. Halk TV’de Fatih Ertürk’ün sunduğu “Türkiye nereye?” programına konuk olan Abdüllatif Şener, aynen şunları söyledi:
“Her şeyden önce Türk askerinin İdlib’de niçin olduğunun çıkıp izah edilmesi gerekir. Türk askeri bir ölçüde göz göre göre hedef yapılmış durumda. Bu olay yani askerlerimizin Şehit edilmesi olayı dünyanın neresinde olursa olsun Cumhurbaşkanından hükümete, olayın diğer yetkililerine kadar istifayı gerektiren vahim bir olaydır. Ama bakıyorum olayın üzerinden 2 gün geçmiş olmasına rağmen kimsenin kılı dahi kıpırdamıyor. İstifa etmek şöyle dursun istifa etmeyi aklına getiren, sözünü eden bir tek kişi yok. Kendi çocukları, damadı askerlik yapmayan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış kararları yüzünden Anadolu’nun fakir aile evlatları ölüyor. Ülkeler akılla, diplomasiyle yönetilir. Bugün için Türkiye’nin sağlıklı bir şekilde yönetildiğini söyleyebilmemiz mümkün değildir. Herkesin şapkasını önüne koyup yeniden düşünmesi gerekir.”
Türkiye’nin içerde ve dışarıda rahat olmadığını, insanlarının mutsuz olduğu bir süreci yaşıyoruz. İnsanlarımızın sorunları her geçen gün daha da artıyor. “İdlib’de ne işimiz var?” sorusu herkesin diline yapışmış bir soru haline geldi. Askerlerimizin 10’larlı, 20’şerli bir şekilde şehit düşmesi çok ağır bir yüktür. Bu yükün daha fazla taşınamayacağını herkesin görmesi gerekir. “Ben bulunmaz Hint kumaşıyım” mantığı da yanlış bir mantıktır.
Bu konuları bin kere düşünelim.