Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 2019 yılı genel bütçesinin 123 milyar 693 milyon TL açık verdiği ilan edildi. Bütçenin neden açık verdiği konusunda ise en küçük bir açıklama yok. Açıklama yapmaya gerek duyulmuyor. Sadece ve sadece “bütçe 123 milyar 693 milyon TL. açık verdi” deniliyor; o kadar.
Türk halkı, karınları aç olduğu için birer kilo baklava çalan iki lise öğrencisine 8’er yıl hapis cezası verildiğini de çok iyi hatırlıyor ve biliyor. İki kilo baklava için iki öğrencinin ceza evine konulduğu ülkemizde genel bütçe 123 milyar 693 milyon TL. açık verecek ancak ortada suçlu olmayacak. Böyle bir şey olabilir mi?
Çağdaş ve medeni ülkelerde böyle bir şey olabilmesi mümkün değildir. Çağdaş ve medeni ülkelerde her şeyden önce dürüstlük vardır, insan sevgisi ve saygı vardır. Hak, hukuk, adalet vardır. Onun için suistimal olması pek mümkün değildir. Somut örnek vermek gerekirse Almanya’yı verebiliriz.
Aynı tarihler arasında yani 2019 yılı sonu itibariyle Almanya’nın genel bütçesinde 13 milyar 500 milyon Avro tutarında fazla para olduğu ilan edildi. Medeni ülkelerde genel bütçenin fazla çıkması da sorun teşkil ediyor. Almanlar şimdi bütçenin 13 milyarlık fazlasını ne yapacağının hesabını yapıyor. Türkiye’de ise genel bütçenin 123 milyar 693 milyon TL açık vermiş olması dahi kimsenin umurunda dahi olmuyor.
“Ölen ölür kalan sağlar bizimdir” anlayışıyla herkes kaldığı yerden devam ediyor. 123 milyarlık açık olayı kendiliğinden oluşmuş gibi; sorumlusu yokmuş gibi.
Ekonomisi dünyanın en güçlü ekonomisinden biri olan Almanya’da tasarruf ise devletten başlıyor. Yani devlet kendi vatandaşına örnek oluyor. Bu konuda da somut bilgi vermemiz çok mümkün. Yapılan açıklamada Almanya’da resmi araç miktarının 9 bin olduğu belirtildi. Yani Alman Devleti, güvenlikten sağlığa kadar tüm hizmetlerde sadece ve sadece 9 bin motorlu araç kullanırken, Türkiye’de ise bu rakam Almanya’nın tam 14 katı. Yani demek oluyor ki, Türkiye’deki resmi araç sayısı tam 125 bin!.
Her iki ülkeyi yöneten insanlarında farklı insanlar olduğunu unutmamamız gerekiyor. Bir ülkenin genel bütçesi çok fazla açık verirken, diğer bir ülkenin genel bütçesi ise fazla çıkması elbette ki insanlık adına çok önemli bir olaydır. Tıpkı bir ülkede sadece 9 bin resmi araç varken, diğer ülkede araç sayısının tam 125 bin olduğu gerçeği gibi.
Bireyi olduğum Türkiye Cumhuriyeti adına diyorum ve istiyorum ki,
Dur Almanya dur! Olduğun yerde dur belki 50 yıl sonra sana kavuşuruz!
“Tebdili kıyafette hayır vardır” sözünü boşuna söylememiş Atalarımız. Türkiye’ye neresinden bakarsak bakalım AKP hükümeti yerine ülkenin güçlü bir iktidara acilen ihtiyaç duyduğu görülüyor. Yeter ki gerçeği görmek isteyelim…”