Devlet Bahçeli, gerçekten çok enteresan bir kişi. Konu her ne olursa olsun, ne zaman ne yapacağı belli olmuyor. Tıpkı Cumhur ittifakına dahil olduğu gibi.
Daha önce Recep Tayyip Erdoğan ve partisi AKP için söylemedik laf bırakmayan, “Herkesten Cumhurbaşkanı olur ama, Recep Tayyip Erdoğan’dan asla olmaz” diyen Bahçeli, “Parti küçük olsun, ama benim olsun” mantığıyla MHP’yi bugünlere getirmiş bir şahsiyettir.
Önce Devlet Bahçeli’nin seçim yasasında yapılan (yeni seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye düşürülmesiyle ilgili olarak yaptığı) değerlendirmeye şöyle bir bakalım:
“Cumhur ittifakı sanki bir görüş ayrılığı varmış gibi ima, ihsas ve hatta iddia içine gömülmüşlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız barajın yüzde 7 olacağını açıklamıştır. Nitekim baraj konusundaki arayış ve çalışmalar, bu açıklama ile noktalanmış ve Cumhur İttifakı’nın baraj kararı yüzde 7 olarak tescillenmiştir. Artık başka bir değerlendirmeye de gerek kalmamıştır. Geleceğin rotasını Cumhur ittifakı çizecek, geleceğin süper gücü Türkiye olacaktır. 2023’de bir Türk destanı yazılacak, Türkiye’yi hiç kimse tutamayacaktır.”
* * *
Bahçeli’nin seçim barajının düşürülmesi ile ilgili yaptığı değerlendirmeye baktığımızda çok memnun olduğunu söylememiz gayet mümkün. Gücü tek kişi de topladığımızda yaşanan olumsuzlukları gayet doğal karşılamamız gerekiyor.
Türkiye Cumhuriyeti gibi bir ülkede seçim barajı yüzde 10’dan 7’ye düşürülüyor, alınan karara ise sadece ve sadece iki kişi karar veriyor.
Ya TBMM ne yapıyor?
TBMM’nin köy ihtiyar heyetinden hiçbir farkı kalmadı. Alınan seçim kararı parlamentonun ne komisyonunda ne de genel kurulunda görüşülmeden 2 kişinin oluruyla yasalaştı. Vaziyet aynen öyle…
Devlet bahçeli seçim barajının yüzde 10’dan yüzde 7’ye indirilmiş olmasından çok mutlu gözükse de, Devlet Bahçeli’nin yapılacak ilk seçimlerde moralinin çok bozulacağı şimdiden gözüküyor gibi. Bir de 2023’de geleceğin süper gücü Türkiye olacakmış.
Bahçeli, ortağıyla birlikte Türkiye’yi süper güç yapabilmek için 2023’ü gösteriyor.
“Elinizi tutan mı var Bahçeli?” diye sorarlar adama! 85 milyon Türk insanını daha çok avutmaktan vazgeçin artık. İnsanlarımız sandığa kavuştuklarında ne yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Gelecek seçimlerde Bahçeli’nin ayağı yüzde 7’lik yüksekliğe takılabilir mi? Bekleyip göreceğiz.
Devlet Bahçeli yönetiminde her geçen gün erimekte olan Milliyetçi hareket Partisi’ne gerçekten yazık oluyor.
DOĞU PERİNÇEK
Dönek olmak gerçekten çok zor olsa gerek. Allah hiçbir onurlu kulunu dönek yapmasın.
Döneklik, önce bir konuyu tüm inançla savunmak, sonra da 180 derece aksini dillendirmektir. Günümüz Türkiye’sin de somut örnek göstermemiz gerekiyorsa Doğu Perinçek’i işaret etmemiz gayet mümkün. Yaklaşık yarım asırdan beri sosyalizmi savunan bay Doğu Perinçek, özellikle son yıllarda öylesine uysallaştı ki bir ölçüde AKP’nin yörüngesine giriverdi.
Havuz medyasında yer alan bir televizyon programında sürekli yer alan Doğu Perinçek, düzene o denli uydu ki bir ölçüde AKP’nin memuru oldu sanki!!!
Dünün sosyalisti ancak bugünün Recep Tayyip Erdoğan’cısı olan Doğu Perinçek, diğer taraftan da kökten dinci kesimlerinde bir ölçüde vazgeçilmezi oluverdi. Doğu Perinçek’in Aydıklık Gazetesi ile ışıl ışıl parladığını rahatlıkla söyleyebiliriz. 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla konuşan Doğu Perinçek, yeni dünya görüşü paralelinde laf ederek “30 Ağustos ateşi Afganistan’dan parlıyor” dedi.
Söze baktığımızda hiç de alınmaya gerek yok. “Lafa bakarım laf mı diye, bir de konuşana bakarım adam mı” diye boşuna söylenmiş bir laf değildir.
Tam kırk yıldan beri siyasette yüzde 1’i bulamayan kişiden döneklikten başka ne olur onu bilemem. Bildiğim tek şey “tek yol devrim” sözü bundan böyle Doğu Perinçek için hiçbir mana ifade etmiyor. “Yaşasın Cumhur İttifakı” sözü ise aynı Perinçek için çok kıymetli olsa gerek.
Yürü Doğu Perinçek yürü. Hem de yürüyebildiğin kadar yürü yeni arkadaşlarınla beraber. Böyle davranman sana çok yakışıyor Perinçek.