TARSUS Şehir Mezarlığı’ndan yükselen ceset kokuları ile ilgili yaptığımız haberi geride bıraktığımız Salı günü yayınlamıştık.
Şehir mezarlığının sağ tarafında hacı Burhanettin Kocamaz efendimizin (!) icadı olan çift katlı mezarlıklarda durum gerçekten çok vahim. Şehir mezarlığına sonradan dahil edilen ek parçada meydana gelen bu olay çevreye bir ölçüde zehir saçıyor. Çevrede bulunan evlerin kapı ve pencereleri kapalı. Kavurucu yaz sıcaklarına rağmen insanlar kendilerini evlerine hapsetmişler.
Tarsus Şehir Mezarlığı’nda böyle bir tablonun yaşanmasının insanlık ayıbı olduğunu düşünüyorum. Bu olumsuz tablonun nasıl oluştuğuna baktığımızda maalesef yine karşımıza küçük padişah Kocamaz beyefendi (!) çıkıyor.
20 yıl Tarsus Belediye Başkanlığı koltuğunda keyif sürerek bu kentin katrilyonlarını savuran, “O ülke senin, bu ülke benim” mantığıyla dünyayı dolaşan bay Kocamaz, maalesef bu kente bir mezarlık yeri sağlamayı dahi beceremedi. 300 bin nüfuslu Tarsus kentine bir mezarlık yeri dahi bulamayan mantık, mezarlıkta yer kalmadığı için çift katlı mezarlık projesini uygulamaya geçirdi. Kocamaz uyanık adamdır. Tarsuslulara bir mezarlık alanı bulamadı ama mezarlığı dahi siyasete çok iyi bir şekilde alet etmesini bildi. Mezarlık yetkilisine hazırlattığı çelenkleri, mezarlığa getirilen cenazelerin üzerine planlı bir şekilde koydurmasını bildi. Kazılan her hangi bir mezar içerisine ceset konmadan dahi yeniden kapansa onun üzerine yine Kocamaz’ın çelengi konacaktı!
Bu satırları yazdığım sırada aklıma geçen yıl Mersin’de yaşanan bir olay geldi. Tesadüfen o gün ben de Mersin’deyim. Şubat ayının son günleriydi. Bardaktan dökülürcesine yağmur yağıyor, göz güzü görmüyordu. O günlerde Mersin Büyükşehir Belediye Başkan adayı olan Kocamaz, Tarsus itfaiyesinden 6 aracı Yenişehir ilçesinde tıkanan bir logarın çevresine dizerek fotoğraf çektirmiş ve o günün başkanı Macit Özcan’ı yerden yere vurmuştu. Bu gibi davranışlar Kocamaz’ın profesyonel işidir…)
Her fırsatta dürüst olduğunu söyleyen Kocamaz’a diyorum ki, Kocamaz “ben dürüstüm” demekle dürüst olunmuyor!
Tarsus’ta senin icadın olan çift katlı mezarlardan öldürücü kokular yükseliyor. Yenişehir’de tıkanan bir logarın önünde kendince rol yapmıştın. Bugün de Tarsus Şehir Mezarlığı’na gelip aynı şekilde rol yapıp “bu benim eserimdir” desene.
Tekrar ediyorum Kocamaz “ben dürüstüm” demekle dürüst olunmuyor. Aslında şu günlerde Kocamaz’ı Tarsus şehir mezarlığında birkaç saatte olsa tutmak lazım!