Maraş Katliamı üzerinden 37 yıl geçti ama hala sıcaklığını ve güncelliğini korumaktadır. IŞİD gibi farklı inanç ve kimliklere düşmanlığın somut ve yakıcı yaşadığı günümüzde hala yeni Maraş katliamları tehlikesi vardır.
IŞİD zihniyeti Maraş’taki katliamcı zihniyetin devamıdır. Bu zihniyetle AKP’nin zihniyet kardeşliği ve ilişkisi Maraş Katliamını güncel kılmaktadır. Bu açıdan bu katliamcı zihniyete karşı bugünde de önemini korumaktadır. Türkiye’de ne zaman komplo, provokasyon ve darbe gerçekleşse ilk kurbanlar Aleviler ve Kürtler olmaktadır.
Özellikle Alevi-Sünni gerilimi önyargıları harekete geçirilmekte ve maalesef ki Aleviler kurban edilmektedir. Maraş katliamı bunun en somut örneğidir. Alevilere karşı düşmanlığın ve önyargının hemen harekete geçirileceği yerlerin başında Maraş geliyordu. Bir propaganda ile dini maske olarak kullanan faşistler harekete geçirilmiş ve yüzlerce Alevi Kürt katledilmiştir.
Devlet o yıllarda yaptığı gibi faşistlerin saldırısını seyretmiştir. 1970’li yıllarda faşistler devrimcilere saldırır ama asker ve polis solcular ve yurtsever demokratları tutuklardı. Saldırganlar korunur, saldırıya uğrayanlar ise ikinci bir saldırıya uğrarlardı. Maraş’ta böyle olmuştur. Maraş katliamı 12 Eylül faşist darbesine zemin ve gerekçe yapıldığı gibi Fırat’ın batısından tümden koparılarak iddia ediyorum bir kültürel soykırım gerçekleştirilmiştir. Maraş Katliamı ve sonrası Maraş, Malatya, Adıyaman, Sivas, Erzincan ve Antep’te yaşananlar tamamen bir soykırımdır.
1926 şark ıslahat planıyla esas olarak Maraş Katliamıyla gerçekleştirilmiştir. Maraş Katliamını böyle ele almadan doğru sonuçlar çıkarmak ve çözüm yollarını bulmak mümkün olamaz. Maraş Katliamı Fırat’ın batısındaki Alevi Kürtlere yönelik bir soykırım harekâtı olduğu açıktır. Bu soykırım harekâtı büyük oranda başarılı olmuştur. Dolayısıyla bu soykırıma karşı mücadele edilmeden, bu soykırım tersine çevrilmeden ne Maraş katliamına karşı doğru bir tutum takınılır nede burada ki yüzlerce şehidin anısına bağlılığın gerekleri yerine getirilir. Eğer bu acılar bir anlam ve değer kazanacaksa gereken Maraş katliamının yarattığı sonuçlara karşı çıkmak ve Alevi Kürtlerin topraklarına dönüşü sağlamaktır. Hala Maraş şehri içinde Alevilerin bir varlığı yoksa kasabalar ve köylerde yaşlılar dışında bir nüfus kalmamışsa bu Maraş katliamına karşı etkili bir tutum ve mücadele ile karşılık verilmediğini gösteriyor.
Bu devletten Maraş katliamının yarattığı soykırımı tersine çevirmesi beklenemez. AKP hükümeti ile Maraş katliamını yapan zihniyet arasında dünümüz koşulları gereği yapılan biçimsel değişiklikler dışında bir fark yoktur. İddia ediyorum AKP zihniyeti ile IŞİD zihniyeti arasında da bir fark yoktur. CHP zihniyeti arasında da bir fark yoktur. CHP zihniyeti ise Maraş katliamı ile bugünkü AKP politikasını yaratan zihniyettir. AKP’de şu anda CHP zihniyetinin başka bir versiyonunu uygulamaktadır. Tek millet, tek vatan, tek bayrak zihniyeti AKP’nin devraldığı CHP zihniyetidir. Sünni inancın hakim kılınma zihniyeti CHP ile başlamış ve bugün devam ettirilmektedir. Eğer Türkiye’de bu tekçi gerici devlet zihniyetine karşı tutum gösterilip mücadele edilmezse kınama ve protestoların bir anlamı olamaz.