SON dönemlerde Ziraat Türkiye Kupası’nda Sivas 4 Eylülspor ile Kardemir Karabükspor; Tuzlaspor ile Sivasspor ve Bayburt Grup Özel İdare ile Fenerbahçe arasında oynanan maçları izledim.
Fenerbahçe, Kardemir Karabükspor ve Sivasspor’un Süper Lig’de yer aldıklarını hepimiz yakinen biliyoruz. Rakipleri ise 3. Türkiye Ligi’nde mücadele eden ekiplerdi. 3. lig ekipleriydi ama mücadele anlayışları gerçekten üst düzeyde olan takımlardı. İzleyenlere futbol adına zevk veren ekiplerdi.
Bir de Tarsus İdmanyurdu ile aynı grupta mücadele eden Karagümrük ile Bursaspor’un mücadelesi vardı. Saydığım maçların sonuçları üzerinde durmak istemiyorum. Hep mütevazi bütçelerle yaşam mücadelesi veren 3. Lig takımlarıydı. Ancak rakipleri karşısında ezilmeden başa baş mücadele ettiklerini tüm Türkiye görmüştür sanırım.
Yukarıdaki satırları niçin yazdığımı hemen anlatayım.
Aynı kupada Tarsus İdmanyurdu da yer alıyordu. Eskişehirspor ile eşleşen Tarsus İdmanyurdu acele olarak hem de Tarsus’ta yediği 6 golle Ziraat Türkiye Kupası’na veda etmişti!
Tuzlaspor, Bayburtspor ve Sivas 4 Eylül Spor takımları Türkiye 3. Liginde mücadele eden ekipler. 3. Lig ekipleri oldukları halde kupada yollarına devam ediyorlar. Her üç takımın oyuncu kadrosunda en az 3-4 tane oyunun kaderini değiştirebilecek kalitede oyuncu var.
Türkiye 2. Liginde mücadele eden Tarsus İdmanyurdu’nda ise her hangi maçın kaderini etkileyecek düzeyde bir tek futbolcu görmek mümkün değil! Bu tablo her şeyden evvel futbol adına, Tarsuslu sporseverlere karşı hüsran verici bir tablo. Daha açık bir ifadeyle rezalettir.
Tarsuslu sporseverler daha sezonun ilk haftasından itibaren takımlarının ligde kalıp-kalmayacağının hesabını yapmaya mecbur bırakılıyorlar. Bu tablo centilmenlik adına “KADER” olarak değerlendirilip, kabul edilmesi mümkün değildir.
Tarsus İdmanyurdu’nu yönetenlere diyorum ki;
Olan oldu… Ligin ilk yarısıda sona erdi. Tablo ortada…
Zaman kaybedilmeden gerekli tedbirler alınsın. Tam 92 yıllık bir kulübün kaderiyle oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Tarsuslu sporseverleri üzmeye kimsenin hakkı yoktur; olamazda…
Ligin ilk 5 maçında 9 puan alacaksın, sonra da 13 maçta yine 9 puan alabileceksin. Bu ilkel rezaleti nasıl ifade edeceğiz?
YAĞCILARDA İNECEK VAR!
MERSİN Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda oturan ve aynı zamanda Çukurova Belediyeler Birliği Başkanı olan zat-ı muhterem Kocamaz, etrafıyla birlikte İtalya’ya gitti.
Tam 9 aydan beri Mersin Büyükşehir Belediye koltuğunda boş oturan (!) küçük Padişah Kocamaz’ın İtalya heyetine baktığımızda ilginç şeyler görüyoruz. Örneğin Müslüm Şafak’ı…
Müslüm Şafak, Cumhuriyet Halk Partisi’nin delegesi… Ancak son birkaç yıldan beri nedendir bilinmez Kocamaz’a öylesine yakın duruyor ki; demeyin gitsin!
Her fırsatta Kocamaz’ı yağlamaktan zevk alan Müslüm Şafak sonunda muradına erdi diyebiliriz!..
İtalya’nın Roma, Floransa ve Venedik şehirlerinde tarihi (!) incelemelerde bulunacak olan heyette yer alan seçilmişlerimiz, dönüşte yaşadıkları kentleri ihya edecekler!
Yıllardır Kocamaz’ın peşinden koşan Müslüm Şafak ise İtalya dönüşünde küçük padişah Kocamaz’a projeler hazırlayacak!
“Yağcılarda inecek var!” demekten başka söylenecek laf bulamıyorum!