Organize suç örgütü lideri olduğu söylenen Sedat Peker’in günlerden beri yaptığı açıklamalar Türkiye’nin gündeminde olmaya devam ediyor.
COVID-19 salgınının tüm hızıyla can almaya devam ettiği böyle bir dönemde Sedat Peker’in ortaya attığı iddialar zaten moralsiz Türk halkının moralinin daha da bozulmasına fazlasıyla yetiyor.
Özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hakkında çok ciddi iddialarda bulunan Sedat Peker’in söylemleri bitmek bilmiyor.
Bakan Süleyman Soylu ise sessizliğimi nihayet bozarak Sedat Peker ile ilgili avukatları aracılığıyla olayın araştırılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulundu.
İşin doğrusu ise böyle olmamalıydı. Süleyman Soylu kendisiyle ilgili bu denli ağır suçlamalardan sonra istifa ederek olayın soruşturulmasını istemeliydi. Böyle bir davranış daha doğru olurdu. Mafya liderinin bir Bakan hakkında bu denli ağır suçlamalarda bulunması sıradan bir olay değildir.
Peker’in ortaya attığı iddialar doğru veya yanlış olabilir. Ancak mutlaka araştırılması gereken söylemlerdir. Bakanlık koltuğunda oturmakta olan Süleyman Soylu hakkında yargının ne yapıp, ne yapmayacağını bekleyip göreceğiz. Soylu önce istifa edip, sonra da yargıya başvurmalıydı. Gereği buydu.
* * *
Sedat Peker’in sıraladığı iddialarını Süleyman Soylu veya bir AKP’li için değil de bir CHP’li için ortaya atsaydı, Türkiye’de ne olurdu diye düşünmemiz gerekiyor.
Sanırım 8 şiddetinde bir depremi hep birlikte yaşardık!