AKP hükümetinin önde gidenlerinin halka söyleyecek, halka verecek pek bir şeyleri kalmayınca sürekli olarak ülke gündemini değiştirmeye devam ediyorlar.
Milyonlarca işsiz insanımızın yanı sıra emeklilerimizin, asgari ücretle çalışan insanlarımızın ve COVID-19 salgını nedeniyle yaklaşık bir yıldan beri işyerini açamayan esnaflarımızın sorunlarını görmezden gelen hükümetimiz şimdi de Ay’a gitmekten söz ediyor. Neymiş efendim 2023 yılının sonlarında Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştirecekmişiz. İkinci aşamayı tamamladığımızda Ay’da bilimsel faaliyetler yapabilen sayılı ülkelerden biri konumuna gelecekmişiz.
Böyle bir söylemin bugün için doğru bir söylem olduğunu ifade etmek pek kolay olmasa gerek. Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik kriz orta yerde duruyor. Birçok insanımızın çöp konteynerlerinden yiyecek aradığı, Türk çiftçisinin sıkıntılardan ötürü tarlasına gidemediği böyle bir ortamda Ay’dan söz etmenin ülke gündemini değiştirmekten öte başka bir şey olmasa gerek.
Unutmamak gerekir ki, damat Berat Albayrak’ta “Cumhurbaşkanımız Ay’a 4 şeritli yol yapacağız derse, Türk halkı inanır” sözü de boşuna söylenmiş bir söz değilmiş!
Ay’a gideceğimiz 2023 yılına kadar COVID-19 salgınına karşı gerekli aşı işlemini tamamlamış olursak hem ölümleri durdurmuş, hem de Ay’a kafamız rahat gideriz.
İNCE’NİN TAVRI
İnsanoğlunun ne denli doyumsuz olduğunu bir kez daha kabul edersek gerçekten yeridir. Böyle bir sözün son ispatı olarak da Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden Muharrem İnce’yi göstermemiz çok mümkün.
Öğretmen kökenli olan Muharrem İnce’yi önce memleketi Yalova’dan ilçe ve il başkanı daha sonra da 3 dönem milletvekili yapan partinin adı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Daha sonra ki yıllarda Muharrem İnce’yi grup başkan vekili, genel başkan adayı ve Cumhurbaşkanı adayı yapan partinin adı da yine Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bu gerçeği Türkiye’de bilmeyen Allah’ın bir tek kulu dahi yoktur sanırım. Cumhuriyet Halk Partisi gibi köklü bir partide böylesine kıymet görmüş, omuzlarda taşınmış Muharrem İnce’den bugün duyduklarımız, gördüklerimiz insanı hayretlere düşürüyor. Dahası “PES” dedirtiyor insana.
Cumhuriyetin kurucusu olan Cumhuriyet Halk Partisi’nde tam 35 yıl makamdan makama koşacaksın sonra da seni o makamlara taşıyan partiyi ve yöneticilerini yerden yere vuracaksın. Böylesine hazin ve ayıplı tablonun Muharrem İnce’ye çok yakıştığını rahatlıkla söyleyebiliriz!
Muharrem İnce’nin düzenlediği ve istifa ettiğini açıkladığı toplantıya havuz medyasının gösterdiği büyük ilgi de ayrıca düşünülmesi gereken bir olaydı. Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere partinin hiçbir faaliyetine ilgi duymayan, yer vermeyen besleme havuz medyasının Muharrem İnce’nin düzenlediği toplantıya büyük ilgi göstermeleri ve koro halinde naklen yayınlamaları üzerinde durulması gereken ayrı bir konudur.
Havuz medyası aldığı bir talimatla Muharrem İnce’nin düzenlediği toplantıya balıklama atlayarak elde ettikleri ganimeti (!) hep birlikte paylaştılar. Havuz medyasına malzeme olan Muharrem İnce’nin CHP’yi yerden yere vurması da çok düşündürücüydü.
Olaya objektif baktığımızda Muharrem İnce ve yol arkadaşlarının yeni bir parti kurmalarına gerek olmadığı orta yerde duruyor. Yeni parti kurmak için zamana, hem de ekonomik güce ihtiyaç olacaktır. Muharrem İnce ve yol arkadaşlarının Doğu Perinçek ile kol kola girmeleri en akılcı ve hedefe giden en kısa yol olacaktır.
Memleket hareketi zahmetli bir iş. Diğer taraftan Vatan Partisi seçmeniyle hazır vaziyette duruyor. Bundan sonra ne olur hangi yöntem uygulanır bilemem ama yaşananlar Muharrem İnce’ye hiç ama hiç yakışmadı.
* * *
Muharrem İnce olayı CHP’nin önde gidenlerine ders olmalı diye düşünüyorum. Her hangi bir kişiye hak ettiği değerden daha fazla değer verilmesinin ne denli sakıncalı olabileceğini gösterdi Muharrem İnce.