İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen 2 yıl 7 ay 5 günlük cezaya tepkiler artarak sürüyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Söylu’ya “ahmak” sözünü iade ettiği için hakkında dava açılan ve açılan davadan ceza alan Ekrem İmamoğlu’na destek yurt içinden olduğu gibi birçok ülkeden de gelmeye devam ediyor. Verilen cezaya ise bir anlam yüklenemiyor.
AKP’nin önde gidenlerinin özellikle Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere muhaliflerine söyledikleri ‘şerefsiz, terbiyesiz, haysiyetsiz, cibiliyetsiz, sürtük’ gibi ağır hakaretleri duymayan, görmeyen (!) yargı, Ekrem İmamoğlu’nun, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kendisine yönelik ahmak sözünü iade etmesini YSK üyelerine sarf ettiği gerekçesiyle yargılamış ve sonuçta 2 yıl 7 ay 15 gün ceza vermişti. AKP’nin önde gidenlerinin çok ağır küfürlerini, hakaretlerini duymayan, görmeyen yargının İmamoğlu için verdiği kararın adaletli bir durum olduğunu kabul etmemiz bekleniyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı “haklı bir ceza” olarak görmek, kabul etmek, edebilmek çok zor. Verilen bu ceza tamamen siyasi bir cezadır. Verilen cezanın siyasi ceza olması da yurt içinde olduğu gibi yurt dışından da büyük tepki toplamış bir cezadır. Yürürlükte olan ceza kanununu yazan 3 değerli profesör dahi böyle ceza verilemeyeceğini söylerken, kendisine verilen cezayı değerlendiren başarılı belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ise şunları söyledi:
“Bana verilen anlamsız cezayı başarının ödülü olarak görüyorum. Biz inandığımız yolda daha da inançlı ve kararlı olarak devam edeceğiz. 16 milyon İstanbullu ve 85 milyonluk Türkiye müsterih olsun. Verilen bu haksız ve hukuksuz cezanın düzeltileceğine inanıyorum.”
ZOR İŞLERİN ADAMIY (MIŞ)
Arkadaş ortamında gerçeğe yakın olmayan bir şekilde söz edildiğinde “adamı güldürme” denir ve tepki konur. Bu her yerde aynıdır. Elbette ki Tarsus’ta da.
Tarsus Belediye Meclisi’nin son toplantısında konuşan Haluk Bozdoğan, bir fırsatını bularak “Biz zor işlerin adamıyız” diyerek, sanırım çalışkan olduğunu vurgulamak istedi. Lafa bakar mısınız? Neymiş efendim Haluk Bozdoğan zor işlerin adamıymış.
Tam 45 aydan beri Tarsus Belediye Başkanlığı koltuğunda oturmakta olan Haluk Bozdoğan’a buradan soruyorum…
Haluk Bozdoğan geride kalan 45 aylık zaman dilimi içerisinde hangi zoru başardın? Hangi kalıcı hizmete imza attın? Belediye çalışanlarına maaş dağıtmayı başarı olarak mı görüyorsun?
Cumhuriyetle yaşıt Tarsus İdmanyurdu Kulübü’nün karanlığa gömülmesini, deplasmana gidecek mazotu dahi arar hale gelmesine sebep olan sen değil misin? Tarsus’un en eski mahallelerinden biri olan İsmetpaşa Mahallesini ve mütevazi evlerinde oturan insanlarını perişan eden sen değil misin? Kendi ellerinden kurdurttuğun TESKİ’nin durumu ortada!
“Biz zor işlerin adamıyız” demek kolay olabilir. Hani bir laf varya “lafa bakarım laf mı diye, bir de konuşana bakarım…” bu söz boşuna söylenmiş bir söz değildir.
Bozdoğan, akıllı insanlar “biz zor işlerin adamıyız” diyebilir. Ama senin gibi 45 ayda hiçbir şey yapmamış kişilerin “biz zoru severiz” sözü sadece ve sadece havada kalan bir cümle olabilir.
MUHALİF KANALLARA CEZA ÜSTÜNE CEZA
RTÜK, muhalif kanallara nefes dahi aldırmıyor. Ceza üstüne ceza kesen RTÜK, bir ölçüde AKP’nin koruyucu meleği olmuş vaziyette.
Son olarak Halk TV, Fox TV ve TELE 1’e para cezası yağdıran RTÜK temelde çok net söylemese dahi “AKP’ye dokunanı yakarım!” demek istiyor. Havuz medyasında yapılan hakaretlere kulağını tıkayıp duymayan (!) RTÜK muhalif kanallara ise “AKP’ye dokunanı yakarım!” demek istiyor.
Demokrasinin büyük hasar gördüğü ülkemizde RTÜK’ün istediği şekilde ceza vermesi elbette ki mümkün olur.
“Hak yarına bırakır ama, kimsenin yanına bırakmaz” derler. Bu sözü unutmamak gerekir.