YAŞADIĞIMIZ Tarsus kentinde geçtiğimiz Perşembe günü ekmeğin 1 TL olduğunu, yani ekmek zammı ile güne başladığımızı sanırım hepimiz biliyoruz. Daha önce 80 kuruş olan bir ekmeğin fiyatı 1 TL’ye yükselmiş oldu.
Hem de sessiz sedasız. Vatandaşa haber verme diye bir alışkanlığımız olmadığı için ve de sesini çıkartan olmadığı için.
Olay sadece Tarsus’ta ekmeğe zam yapılması olayı değil. Tüm Türkiye’de iğneden-ipliğe zam furyası hızla ve acımasızca devam ediyor. AKP hükümeti ise karlı dağlardan çok daha serin! Yine televizyonlara çıkıp atıp-tutma alışkanlıklarını sıkılmadan sürdürüyorlar.
Görünen o ki, garibanın ekmeğine yapılan yüzde 25’lik zam AKP’yi hiç ilgilendirmiyor! Onlar İmam-Hatip Okulları açmakla meşguller. Onlar Cami yaptırmakla meşguller. Camilerimiz bizim dinimizin ve inancımızın baş tacıdır ama bu kadar da olmaz. Biraz da 80 milyon insanımızın diğer sorunlarına bakalım.
Darphane harıl harıl Atatürk’süz madeni paralar basıyor. Piyasa da 70 milyonun üzerinde madeni 1 lira olduğu söyleniyor. AKP hükümetinin bu olaydan haberi var mı bilemem! AKP’nin ve hükümetinin önde gidenleri şımarttıkları ve kendi elleriyle büyüttükleri Barzani’yle meşguller. Barzani’nin bez parçasını şanlı Türk bayrağı ile birlikte göndere çekenler şimdi O herifin yaptığı referandumun sancısını çekiyorlar.
Düşünülmeden atılan her adım gerçekten hüsranla sonuçlanıyor. AKP’ye oy veren insanlarımızın da iyi düşünerek, yorumlayarak, nereye gideceğini hesaplayarak oy verdiklerine inanmak da mümkün olmasa gerek! Sürekli olarak belirttiğimiz gibi gerçekten orta yerde büyük bir yanlış var. O yanlışı tespit etmeden ülkemizin önünü açabilmemiz mümkün olmayacaktır.
İğneden-ipliğe zam furyası olanca hızla devam ediyor. İşçiye, memura, emekliye, üç-beş kuruş zam verilirken eli titreyen AKP hükümeti bir gecede tüm temel maddelere yüzde 20, yüzde 30, hatta yüzde 40’lara varan zamları yapıyor. Zam yaparak, ülkenin gelir kaynaklarını satarak, 18 adayı Yunanistan’a kaptırarak, hele hele Süleyman Şah Türbesi’ni kaçırarak ülke yönetmek kadar kolay bir iş yoktur. Bu mantıkla hükümet olmak için ne AKP’ye ne de AKP’li olmaya hiç gerek yok. En yetkisiz, en tembel kişi dahi zam yaparak ülkeyi yönetebilir. O kişilerin adı Recep Tayyip Erdoğan mı olur, Binali Yıldırım mı olur onu bilemem. Bakarsınız Ahmet, Mehmet olur veya Ayşe olur, Fatma olur.
Hiç fark etmez. O zaman belki hırsızlık ve haksızlık olmaz. Türk halkı bugün çektiği çileye gerçekten layık bir halk değildir.
Günahtır, yazıktır, haksızlıktır.