
Grubunu beşinci sırada bitirerek play-off’a kalma başarısı gösteren Tarsus İdmanyurdu, Diyarbakır temsilcisi Amed ile oynadığı ilk play-off maçında 0-0 berabere kalmıştı. TİY kendi evinde oynadığı maçta 0-0 berabere kalmasına rağmen Tarsuslular yine de umutlarını kaybetmeyerek rövanş maçından çok umutlulardı. Nitekim Diyarbakır’da yaklaşık 35 bin seyircinin huzurunda oynanan rövanş maçında son derece bilinçli bir futbol oynayan, rakibine fazla gol pozisyonu tanımayan temsilcimiz normal süresi ve uzatma süresi golsüz sona eren maçta penaltı atışları sonunda rakibi Amed Sportif Faaliyetleri 7-6 yenerek yoluna devam etmesini bildi.
Ligin ikinci yarısında 10 maçlık galibiyet serisi yakalayan ve rakiplerinin korkulu rüyası haline gelen Tarsus İdmanyurdu’nun hedefe kavuşabilmesi için az bir mesafe kaldı. Bugün dış sahada oynayacağımız Bursa Karacabey takımı ile gelecek hafta rövanş maçı da yapacağız. Karacabey’i de geride bırakmamız halinde önümüzde sadece ve sadece 90 dakikalık bir final mücadelesi kalıyor. Yukarıda da belirttiğim gibi Tarsus İdmanyurdu’nun futbolcu potansiyeli özlenen hedefe kavuşmamıza son derece yeterli.
Yeter ki inanmışlığımızı sürdürelim.
Tarsus İdmanyurdu forması giyen futbolcu kardeşlerimiz sırtlarında taşıdıkları formanın ne denli değerli olduğuna biraz daha inanırlarsa, hedefe kavuşulması daha da kolaylaşacaktır. Hep birlikte gönülden sevinmemize vesile olacaklardır. Sevinmek hem Tarsuslu sporseverlerin, hem de Tarsus İdmanyurdu camiasının en doğal hakkıdır. Başarının büyük bölümünü de elde etmiş vaziyetteyiz. Biraz daha gayret edersek sevinmemize yetecektir.
YİNE BİR MAÇLIK CEZA
Şahsım adıma söylüyorum, korktuğum oldu ve Tarsus İdmanyurdu’na ceza verildi.
Geride kalan 15 Nisan’da “Bir Tek Ayakkabı” başlıklı köşe yazımda Tarsus İdmanyurdu’nun 1986-1987 futbol döneminde ve ligin son maçını kendi evinde oynaması gerekirken Isparta’ya alındığını ve Salihlispor’a mağlup olarak bugünkü Süper Lig’e yükselmekten mahrum bırakıldığını yazmıştım. Kendi evimizde oynamamız gereken Salihlispor maçını sahaya atılan bir tek ayakkabının sebep olduğunu belirtmiştim. Önceki hafta Tarsus’ta oynanan Amed Sportif faaliyetler karşılaşmasında meydana gelen olaylar yüzünden takımımıza bir maç seyircisiz oynama cezası verildi. Demek oluyor ki, tarih tekerrürden ibaretmiş.
Tarsuslu sporseverler olarak çok dikkatli olmamız gerektiğini de belirtmiştim o yazımda…
Alınan bir maçlık seyircisiz oynama cezası elbette ki hepimizi çok üzmüştür. Demek oluyor ki, küfürle, sahaya yabancı madde atmakla hiçbir yere varmak mümkün olmuyor. “Futbolun efendisi” olmak dururken “futbolu kötüleştiren” topluluk olarak bilinmenin kimseye bir faydası olmaz. Aksine bizleri temsil eden futbolcu kardeşlerimizin işlerini zora sokmuş oluyoruz.
Cezanın açıklanmasından sonra harekete geçen Tarsus İdmanyurdu yönetici ve avukatlar, verilen bir maçlık cezanın hiç olmazsa önümüzdeki futbol dönemine taşınması için harekete geçtiler. Hedefe bu kadar yaklaştığımız bir dönemde çok daha dikkatli ve şevfatli olmamız gerekiyor.
Taşkınlığın faydalı olduğu, tarihin hiçbir döneminde görülmemiş, görülemez de. Herkes bilinçli olmak zorundadır.
“Keskin sirke küpüne zarar verir” derler ya.
Kimseye ceza verilmesini istemem. Cezacı olan mantıkla da bir yere varılmaz. Ancak Tarsus İdmanyurdu’na seyircisiz oynama cezası veren mantığa diyorum ki,
Beyler, Diyarbakır’da oynanan Amed-TİY maçında 90 dakika sahaya bozuk para ve diğer maddeler yağdı. Koro halinde söylenen küfürlerde işin cabası,
Buradan soruyorum, o maçın cezası ne olacak?