Genellikle bütün partilerin kadroları en az burjuva kültürü almış lise ve üniversite mezunlarından olmaktadır. Bunların çoğu üniversiteyi bitirmiş avukat, doktor, işletmeci, öğretmen, asker kökenli olanlar albay, yarbay, generaller, üniversite mezunlarından yüksek lisans yapanlara, (Yrd. Doçent ve profesör) olanlara da rastlanmaktadır.
Burjuva partileri ve onların siyasi kadroları bizleri pek fazla ilgilendirmemektedir. Sol, sosyal demokrat, sosyalist ve komünist parti kadroları esas olarak ilgi alanımızdır. Bu kadrolar hayatın (yaşamın) bütün alanları ve ayrıca da tali olarak bütün sağ partiler içinde siyasi çalışma yapabilmekte. Mutlaka ve mutlaka yapmalıdır da! Çünkü, siyasi çalışma bütün çalışmaların can damarıdır.
Şimdi biz sağ partilerdeki düşmanlarımızı (ki bunlar maskeli canavarlardır) tanırız; ama solun içerisindeki burjuva kültürü almış oldukça tehlikeli fazla tanımada oldukça zorluk çekmekteyiz. Bunların da fırsat ellerine geçtiği zaman, öz olarak burjuva siyasetçilerinden pek farklı bir yanları yoktur. Bunlar sınıfsal bilinçleri yarım yamalak insanlardır. Bunların özlerinde kapitalist sistemden kaynaklanan ve egemen sınıf olarak burjuvazinin bunlara yüklediği hem siyasi, hem de toplumsal, (başta para olmak üzere; mal, mülk, şan ve şöhret) hastalıkları mevcuttur. Bu hastalıklar hem toplumun geneline hem de sola yüklenen hastalıklardır.
Zaten burjuvazi, toplumu sürü haline getirmezse yönetemez, yönetmesi de mümkün değildir. Dini, bütün tarih boyunca bir sömürü aracı olarak kullanan egemen güçlerin tarihi oldukça karanlık, /köleci sistem, feodal sistem ve kapitalist sistemde) sömürü, baskı, şiddet ve zulüm vardır. Zaten bunlar olmadan toplumu yönetemezler.
Özellikle bugün 13. iktidar yılında olan ve esas olarak MÜSİAD’ın temsil ettiği holdinglerin çıkarlarına dayanan AKP iktidarı, din sömürüsünü (dini siyasi aracı olarak) Cumhuriyet tarihinde görülmemiş biçimde bir sömürü aracı olarak kullandılar ve kullanmaya da devam etmektedirler.
Ülkemiz 7 Haziran 2015 tarihinde %10’luk seçim barajının gölgesinde (%10’luk seçim barajı sistemi, burjuva seçim barajına bile aykırı bir durumdur.) TBMM seçimine gidildi. Dört parti %10’luk seçim barajını aşarak parlamentoya milletvekili gönderdiler. Hiçbir parti çoğunluğu yakalayamadığı için tek başına iktidar olamadı ve dolayısıyla da bugüne kadar bir türlü hükümet kurulamadı.
Ülkemiz 1946’dan sonra çok partili hayata geçti. Günümüze kadar ülkemiz hem tek parti yönetimi hem de koalisyonlarla yönetildi. Bugün 7 Haziran seçimi yapılalı iki buçuk ay geçmesine rağmen bir türlü ko0alsiyon yönetimi (koalisyon hükümeti kurma) oluşturulamamıştır. Zaten baştan beri AKP koalisyonla hükümetin oluşturulmasına karşı çıkmış ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dört saat görüşmesinde koalisyon hükümetinin (CHP-AKP koalisyon hükümetinin kurulmasını) kurulmasını gündeme getirmediği bunun en büyük kanıtı olmuştur.
Koalisyon Hükümeti’nin kurulamayışının en büyük engellerinden biris de MHP oldu. Özellikle de Genel Başkan Devlet Bahçeli, CHP-MHP ortaklığıyla kurulacak ve HDP ‘nin dışarıdan destekleyeceği bir koalisyondu. Bu da olmadı. Bahçeli’nin bu olumsuz durumu yaşatması siyasi tarihine bir kara leke olarak geçecek ve erken bir milletvekili seçiminde de MHP’nin anlayışının önemli ölçüde (bu konuda MHP’lilerle yaptığım görüşmeler sonucunda) düşmesine neden olacaktır.
Erken seçim kararının alınmasıyla ilgili başından beri Cumhurbaşkanı’nın tayin edici açıklamaları olmuştur. Diğer bir durumda Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma yetkisini CHP ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na ( ahlaki, siyasi ve hukuki olarak) vermesi (mutlaka) gerekirdi. Ama bu da olmadı. Cumhurbaşkanı engeline takıldı.
Ülkemiz için bir erken seçim hem maddi hem de manevi olarak halkımızın (ve de devletin) yararına değildir!!
Bugün ülkemizde “SOL” un iktidara gelemeyişinin en önemli nedenlerinden birisi; partiyi siyasi ve ideolojik olarak örgütleyecek kadroların yok denecek oluşudur. Gerçek sol parti kadrolarının oluşması çok zor ve zorunda ötesinde bir durumdur!
Bu durum yüz yıllık siyasi parti tarihimizin aynasıdır.
Yapılacak olan erken seçimin ülkemize ve halkımıza şimdiden yararlı olmasını dilerim.