Bugün için dünyamızda özellikle de başta ABD olmak üzere tekelci kapitalist sistemin hüküm sürdüğüne tanık olmaktayız; (yalnız sosyalist sistemin çökertildiği başta Sovyet Rusya, Çin ve Küba’da Tekelci Devlet kapitalizmi hüküm sürmektedir) Bizim gibi emperyalizme bağımlı gelişmekte olan ülkelerin de acımasız bir sömürü sistemine mahkûm edildiklerine şahit olmaktayız. Ülkemizdeki kapitalist ekonomik sistemin ideolojik, kültürel, siyasi yapısı, sömürücü ve kendi halkına karşı acımasız bir baskı sistemini uygulayan sınıflarda da başta para, mal, mülk, şan ve şöhret hırsından başka bir hırs görülmemektedir. Soygunun faturası (parasal değeri) bu egemen sınıflara ve onların siyasi, ideolojik, örgütsel temsilcilerinin kasalarını doldurmaktadır.
Başta bu egemen devletin ordu bürokrasisi ve sivil bürokrasisi egemen sınıf çıkarlarına ve dönen çarka hizmet etmektedir. Dünyada ve ülkemizde de durum böyle olunca da, ister istemez az gelişmiş ve de gelişmekte olan ülkelerin aşağı yukarı hepsinde de böyle bir çarkın (sistemin) içinde olduğu görülür. Ülkemizde yapılacak olan (31 Mart 2019’da yapılacak olan) yerel seçimlerinin de böylesi bir oluşumun bir parçası olduğunu unutmamız gerekir.
Bildiğim kadarıyla daha önceki yerel seçimlerde Tunceli’nin Ovacık ilçesi belediye başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu Türkiye Komünist Partisi’nden belediye başkanı seçilir. Seçilir seçilmez şehir içi otobüs ve dolmuşlardan gıda, (yiyecek) yakacak ve giysi dağıtmaya başlar.
Ülkemizde yapılmakta olan bütün seçimlerde parti kadroları önderliğinde mahallelerde sosyal ve toplumcu belediye anlayışını yürütecek mahalle meclisleri oluşturulmalıdır. Mahallede yaşayan, (oluşturan) her kesimden insanların oluşturduğu (hiçbir siyasi düşünce gözetmeden) mahalle meclislerini mutlaka ve mutlaka gerçekleştirmeliyiz. Bu mahalle meclislerinden çıkan kararları belediye meclislerinde gündeme getirmek ve kentin tüm mahallelerindeki sorunların öncelik sıralarına göre yapımları dikkate alınması sağlanmalıdır.
Öncelikle çalışan çocuklu kadınlar için, güvenilir bir ortamda çocuğunun bakımını sağlayacak olanakların yaratılması gerekmektedir. Yaratılan bu olanaktan da herhangi bir ücret talep edilmemektedir.
Toplumumuz önemli ölçüde büyük ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir ortamın içine doğru hızla itildi diyebiliriz. Bu da ülkemizde sosyal bir devlet anlayışımızdan yoksun oluşumuzdan kaynaklanmaktadır kanaatimce! Ülkemiz içinde bulunduğumuz seçim ortamında da devam eden toplumsal çöküntüye karşı dayanışma ağlarını kaçınılmaz olarak mutlaka kurmamız gerekir. (Devam edecek)
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.