Anayasa, anlaşılacağı gibi bütün yasaların anasıdır. Devletin yapısal özellikleriyle ilgili çok önemli örgütsel ve kurumsal bir yapısı vardır.
Anayasayla ilgili hemencecik aklımıza bazı sorular takılabilir. Takılması da gayet olağandır.
En iyi yapılan bir anayasada işlerin yolunda gittiğini düşünmek son derece safdiriklik olur kanaatimce! Anayasanın kimler, neden ve kimin için yapıldığı sorusunun hemencecik aklımıza gelmesi bizi hiçbir zaman şaşırtmamalıdır.
Burjuva egemenliğinin bütün (sınıflı toplumlarda) anayasalar mülk sahibi sınıfların (burjuvazinin) ve onların devleti, dolayısıyla da onların siyasi temsilcileri tarafından yapılır. Bu da sömürücü sınıflar var olduğu egemen güçlerin özel mülkiyeti, onların devleti ve paralarının ve var olduğu bir sistemde halk için (esas olarak) bütün emekçi sınıflar için, halkın adına ve halk tarafından bir anayasa yapmak kesinlikle mümkün değildir.
Burjuvazi esas olarak kendi devletinin (başta anayasa ve yasalarla) ve kendisi için hayata geçirdiği örgütlü gücüyle, ancak kendi sistemi (düzeniyle) varlığını sürdürebilir. Kriz nedeniyle sistem etkilenir. Bunun için kendi sınıfı adına anayasaya zaman zaman uymama yetkisi tanınır. Bugün için uygulanan OHAL’le (Olağanüstü Hal) anayasa ve kurumlara uymama yetkisi (bugün olduğu gibi) tanınmış oldu.
Bugün için gündeme gelen anayasa değişikliği hem Recep Tayyip Erdoğan ve AKP’nin hem de ülke burjuvazisinin ortak çıkarlarının olduğunu düşünmeliyiz.
Bugün iktidarda olan AKP ve yandaşları (MÜSİAD) iktidar nimetlerinin tadına öylesine kavuştular ki, bundan asla ve asla vazgeçmek istemiyorlar.
Cumhuriyet tarihi hiçbir dönemde böylesi savurganlık veya talana şahit olmadı. Cumhuriyet döneminde kurulan ve bu ülkenin emekçi insanlarının alınteri ve emeğiyle geliştirilen KİT’ler özelleştirme adı altında büyük sermaye ve yerli işbirlikçi yandaşlarına peşkeş çekilerek yağmalattırıldı. Devletin elindeki sanayi ve kamusal hizmeti veren kurumlar acımasızca devletin elinden çıkartıldı. Ülke tarihinde bütçe ve hazinenin yağmalanması hiçbir zaman, hiçbir dönemde bu kadar yağmalanmamıştı!
İkinci durumda “iktidar tayfası yolsuzluğa, suça hukuksuzluğa, ölçüsüzlüğe, kuralsızlığa, ahlaksızlığa öylesine batmış durumdalar ki, iktidardan düştükleri anda yargılanacaklarını, hesap vereceklerini” çok iyi biliyorlar.(Devam edecek)