Siyasal Meclis Ve Tarihçesi
TARİH NEREDE BAŞLAR!
Burjuva Demokrasisi’nden bahsettiğimiz gerektiğinde yasamanın temel kurumu olan siyasal meclis aklımıza gelmektedir. Bu durum batı uygarlığının tekelinde ve son yüzyıllarda gelişmiş gibi görünüyor olması bize hiç de şaşırtıcı gelmiyor! Oysa ki ilk siyasal meclislerin bundan binlerce yıl öncesinde oluştuğunu tahmin etmek, hiç de akıl işi olabileceğini aklımızın ucundan bile geçirmemiz mümkün değildi. Fakat bilim adamlarının (Arkeolog ve antopoloğ) sabır, titizlikle ve inatla ne çıkacağını bilmeden yaptıkları kazıların neticesinde çıkardıkları belgeleri okuyarak bundan tamı tamına beş bin yıl öncesinde bir siyasal meclisin varlığını öğrenebilmemiz mümkün olmuştur.
Çıkan bu yazılı belgelere göre ilk “Siyasal Kongre” İ.Ö (İsa’dan önce) üç bin yıllarında çok ciddi bir konu için toplanıyor. Bu siyasal kongre tamı tamına bundan 5000 bin yıl öncesinde (Yani ilk site devletleri) dönemine denk gelmektedir. Bu da üretim ilişkileri açısından “Köleci topluma” köleci sistem ve köleci devlet’i ifade etmektedir. Bu siyasal kongre bugünkünden pek farklı olmayarak iki meclis ile iş görüyor. Bunlardan birisi “Sanata” veya yaşlılar meclisi. İkincisi eli silah tutan gençler meclisi!
Toplantının konusu savaşb Meclisin vereceği kakrara göre ya “Her ne pahasına olursa olsun hep barış” veya savaş ve özgürlük! Tutucu yaşlılar ile “Seneto” neye mal olursa olsun barış diyorlardı. Fakat kral yaşlıların verdiği bu karardan memnun olmamıştı. O bir de eli silah tutan gençlerin meclisinde bu konuyu tartışıyor. Onlar savaş ve özgürlük istiyordu. Kral da bunu uygun görerek savaşa karar veriyor.
Bu kongrenin yakın doğu diye tanımlanan zulüm ve acımasızlığın yatağı olup siyasal meclislerin bulunamayacağı düşünülen yerde toplanması bir süpriz olabilir.
Basra körfezinin kuzeyinde Dicle ve Fırat nehirleri arasında Sümer ülkesi olarak bilinen yerde böylesi bir uygarlığın ve demokrasinin gelişmesi tesadüfi bir durum değildir. Ayrıca da o yıllarda dünyanın hiç bir ülkesinde böylesi bir durum yaşanmamıştır!
Bundan tamı tamamı 5000 yıl öncesinde Sümer’de bütün ülkeye egemen olmak isteyen ve bu yüzden de birbirleriyle devamlı çatışan şehir devletlerinden oluşmasının çok önemli bir payının olduğudur.
M.Ö. 4000-5000 yıl öncesinde oluşan bu şehir ve aynı zamanda da “SİTE DEVLETLERİ” köleci üretim sisteminde (Köleci toplumda) bir tarafta çok azınlık zümre (Egemen sınıf olarak) köle sahipleri diğer taraftan da hiç bir yaşamsal özgürlüğü olmayan ve köle sahipleri tarafından bir meta aracı gibi alınıp (Pazarlarda) satılabilen kölelerden oluşmaktaydı. Tarihte dört beş bin yıl gibi uzun süren başka bir üretim sistemi oluşmamıştır köleci toplum köleci devletten başka!
Bu site devletleri binlerce yıl sonra büyüdü, öyle geliştiler, öylegeliştiler ki dünyanın dört bir yanında büyük imparatorluklar oluşturdular. Ve tarihsel misyonunu dolduran köleci üretim sistemi giderek yerini feodal üretim sistemi ve feodal “DEVLET”e bıraktı.
Egemen ve sömürücü sistemlerin hepsinde bir tarafta ezen, sömüren, yöneten ve kendinden başka diğer halk sınıf ve tabakalarını baskı altına alarak onları çeşitli zulüm yöntemleri uygulayarak yöneten devletin varlığıdır!
-Devam Edecek-