Hamdolsun; şimdilerde yok ama (!) çok öncelerde vuku bulmuş yolsuzluklar, yalanlar, talanlar ve rüşvetlerle iç içe yaşayan bir toplumda;
Bekri Mustafa’ya sormuşlar:
- Bak, demişler; “bal tutan parmağını yalar” deyip duruyorlar, sen ne diyorsun bu duruma?
Bekri:
- Ne diyeceğim, demiş; Bal tutmayan da avucunu yalar!
*************
BİR TÜRLÜ DİLİN VARMIYOR
Camide Hoca, Tanrı’nın zamansız ve mekânsız, her yerde hazır ve nazır olduğunu anlatmaya çalışırken:
***
- Ne yerdedir, ne göktedir, ne şuradadır, ne buradadır, ne sağdadır, ne soldadır diye sıralayıp giderken…
***
Kırk yılda bir, merak edip camiye giden ve vaazı dinlemekte olan erenlerden bir zat, dayanamayıp oturduğu yerden bağırmış:
***
- Hoca efendi, sen ona tümden yok diyeceksin ama bir türlü dilin varmıyor!
******************
KÜÇÜK PARTİLERİN TAVRI
Kadının biri, gelip geçen dolmuşlara durması için işaret ediyor; ama dolmuş şoförleri de, yukarıya dönük beş parmağını bir araya getirdikleri ellerinden birini, pencereden kadına göstererek, “çok kalabalık, yer yok” işaretiyle basıyorlarmış gaza...
***
Kadın her geçen dolmuşa, “dur” işareti yaptıkça; dolmuş şoförleri de yukarıya dönük beş parmağını bir araya getirdikleri ellerini kadına göstererek, “yer yok” diye, geçip gidiyorlarmış.
***
Beklemekten usanan kadın, geçmekte olan bir minibüste yine yer olmadığını aynı işaretle belirten bir şoföre; bu kez, işaret parmağı ile orta parmağı arasına başparmağını sokup, yumruğunu sallamış.
***
Şoför, frene basıp durmuş ve öfkeyle minibüsten inerek kadının üstüne yürümüş:
***
- Hanım hanım, “nah, al babayı” der gibi, niye salladın yumruğunu öyle bana, diye; şamarını kadının yüzüne doğru kaldırmış.
***
Kadın:
- Sen, demiş; beni yanlış anlamışsın. Ben, iki parmağımın arasına başparmağımı sokarak, “ ben de sıkışırım araya” demek istemiştim.
***
(AKP nin son seçim kanundan sonra, bazı küçük partilerin tavrı gibi…)
**************
BOZUK PARTİLERİ HALKA İTTİRİYORLAR
***
Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi aynı arabada yolculuk ederlerken, araba aniden bozulmuş.
***
Önce makine mühendisi inmiş arabadan, ön kapağı açarak uzun süre uğraşmış motorla; ama nafile, motor bir türlü çalışmamış.
***
Derken elektrik mühendisi de inmiş aşağı; o da akü ’nün tellerini falan gözden geçirmiş, bir sonuç alınamamış.
***
Direksiyonun başına geçen bilgisayar mühendisi ise, yerdeki 2 mühendis arkadaşına:
- Arkadan itmeye başlayın arabayı, bir de öylesini deneyelim, diyormuş.
***
Parti liderleri de bozuk arabanın direksiyonuna oturan bilgisayar mühendisi gibiler; bozuk partileri halka ittiriyorlar!
*****************
AKLINIZDA BULUNSUN: Değirmenciyle politikacı arasında fazla bir fark yoktur. İkisi de başkalarının ürettiğini öğüterek geçinir.