Son günlerde tarihe merak salan CHP Genel Başkanı Özgü Özel İBB Başkanı Ekrem İmamoğluyla sohbet ederken, biraz da hava olsun diye(!)-Ekremciğim, Napolyon ne demiş biliyor musun?
-Yooo bilmiyorum ne demiş?
-Türkleri öldürebilirsiniz ama yenemezsiniz…
-Yaaa öyle mi demiş!
-Peki siz Rahmetli Erdal İnönü Napolyon'dan bir buçuk asır sonra ne dediğini biliyor musunuz?
-Erdal İnönü, çok önemli bir siyasetçi ne demiş bakalım?
-Düşmana hacet yok… Biz birbirimizi yeriz! Demiş…
*******
GÖZLERİNİZİ DÖRT AÇIN VEKİLLİK ÇANTADA
Malumunuz Türk siyasetinde bir partinin genel başkanı her şeydir. '''Ol der olur''
Özel Şoförü; bir gün kapıyı çalmadan genel başkanın odasına dalıyor.
O da ne? Başkan sekreter hanımla sarmaş dolaş!
Kapıyı kapatıp çıkıyor ama göreceğini de görmüş oluyor.
Aradan birkaç ay geçmiş seçim zamanı gelmiş çatmış. Kudretli Genel başkan odasına kapanmış milletvekillerinin listesini hazırlıyor.
Şoför efendi yine destursuz içeri dalıyor.
Genel başkan kızgın:
-Ne var şoför efendi paldır küldür kapıyı bile çalmadan içeri daldın?
Şoför: Ben de vekil olmak istiyorum.
Genel Başkan. Olmaz sen kim vekillik kim? Deyince.
Şoför: Ben Sekreter… ben sekreter… diye mırıldanıyor.
Sekreter lafını duyan genel başkanın kafasında şimşekler çakıyor ve: -Olanların senden ne fazlası var! Hadi hayırlı olsun! Diyerek listenin başına yazıyor.
O gün bu gündür ''Şoför Efendi'' 4 dönemdir vekillik yapıyor.
Not: Genel başkanların yakınındakiler gözlerini dört açsınlar, vekillik çantada…
*****
ALLAH'IM SANA ŞÜKÜRLER OLSUN
Yaşlı kadın oldukça dini bütün bir insanmış....
Her sabah kapısının önüne çıkar ve bağıra bağıra dua edermiş:
-Tanrım bize verdiklerin için sana şükürler olsun.
Ve ardından her seferinde de yan komşusunun sesi duyulurmuş:
-Tanrı yok kadııın, Tanrı yook!
Yaşlı teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermiş, öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırmış...
Neyse; bir akşam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun etmeye kalkmış... Markete gidip bir sürü meyve sebze ekmek vs. alıp torbalara doldurmuş, yaşlı teyzenin kapısının önüne bırakmış.
Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri görünce çok şaşırmış ve sevinçle bağırmış:
-Sana şükürler olsun Tanrım, bu gönderdiğin yiyecekler için sana şükürler olsun!
Ve ağacın arkasından onu seyreden komşusu seslenmiş:
-Tanrı yok kadııın Tanrı yok! O yiyecekleri ben aldııııım!
Yaşlı teyze hiç istifini bozmamış:
-Yüce Tanrım sana ne kadar şükretsem azdır! Hem bu yiyecekleri göndermişsin hem de parasını şeytana ödetmişsin!
****
AKLINIZDA BULUNSUN: ''Kısa Çöp Uzun Çöpten Hakkını Alır…'' ''Kimsenin Ahı Kimsede Kalmaz…''
