Marks ve Engles’in öneme üzerinde durduğu komünist toplumun üst evresine doğru oluşumun ve bireylerin öş bölümü üzerindeki köleleştirici anlayış ve kafa ile kol emeği arasında zıtlar birliğinin kaybolması çalışmanın bir yaşam aracı olmaktan çıkıp bir ihtiyaç haline dönüşmesini ve üretimin toplumun (Bütününün ihtiyaçlarını fazlasıyla karşılayacak duruma gelmesi) toplumun bütününde önemli bir bolluk aracı haline dönüşmesini ve ancak o zaman “Burjuva hukukunun” anlaşılabileceğini ve toplumsal yapının oluşumunu Markı şöyle ifade etmeye çalışır “... Komünist toplumun üstün bir aşamasında bireylerin işbölümüne köleliştirici bağımlılığı ve onunla birlikte kol ve kafa emeği arasındaki karşıtlık kaybolacağı zamançalışmanın sadece bir yaşama aracı olmaktan çıkıp bir ilk hayati ihtiyaç haline geleceği zaman bireylerin çok yönlü gelişmesiyle üretim güçlerinin de artacağı ve bütün kolektif zenginlik kaynaklarının bollukla fışkıracağı zaman ancak o zaman burjuva hukukunun sınırlı ufku kesin olarak aşılabilecek ve toplum bayrakları üstüne “Herkesten yeteneğine göre herkese ihtiyacına göre” diye yazılabilecektir.
İnsafsız olaylarıyla “Özgürlük” ve “Devlet” kelimeleri arasındaki o saçma çiftleşmeyi toz eden Engels’in düşüncelerinin bütün doğruluğunu ancak şimdi değerlendirebiliriz. Devlet varoldukça özgürlük yoktur. Özgürlük olacağı zaman devlet olmayacaktır.
Devletin tamamen yok olmasının, ekonomik temeli, kafa emeğiyle kol emeği arasındaki bütün karşıtlığın dolayısıyla belli başlı çağdaş toplumsal eşitsizlik kaynaklarından birinin kaybolacağı kadar yüksek bir gelişme derecesine erişmiş komünizmdir sadece üretim araçlarının sosyalizasyonu sadece kapitalistlerin istimlakı. Çağdaş toplumsal eşitsizlik kaynağını hiçbir biçimde derhal kurtaramaz “Devlet ve Devrim” Lenin sayfa 130-131
Komünist toplumun ilk evrelerindeki kamlulaşma hem üretim ilişkilerini ve hem de üretim güçlerini önemli ölçüde geliştirilecektir. Artık bu yeni toplumsal yapıda ezen ve ezilenin sömüren ve sömürülenin olmadığı bir sistem çanlarının çalmaya başladığı anın geldiğine tanık olabilmemiz açık ve net bir şekilde mümkün olmaya başlayacaktır. Ve giderek toplumsal yapı öyle bir aşamaya gelecek ki insanlar artık kendi ihtiyaçlarını karşılama ve tüketmede daha bilinçli daha özverili daha kararlı olmaya çalışacaklardır. Herkes üretileni istediği kadar harcama (Tüketme) bilincine erecektir!
Bu durumu Lenin şöyle ifade etmeye çalışır: Toplum herkesten yeteneğine göre herkese ihtiyacına göre” ilkesini gerçekleştirmiş olacağı zaman insanlar ,yeteneklerine göre isteye isteye çalışacak kadar toplum halinde temel kurallarına uymaya alışacakları çalışmalarının bunu sağlayacak kadar üretken bir hale geleceği zaman devlet tamamen yok olacaktır. Sosyalist toplum olan komünizmin ilk evresi ve ilk aşamasında kapitalist sistemin geleneksel yapısından ve onun kalıntılarından tamamen kurtulmak mümkün değildir. Bundan dolayı komünizmin ilk evresinde burjuva hukuku sınırlı da olsa muhafaza edilir. Bu tüketim mallarının üleşimi bakımından bir burjuva devlete dayanmasından kaynaklanır komünist toplumun bu evresinde sadece burjuvaya hukuki değil ama burjuvasiz burjuva devletinin devam ettiğini Lenin şöyle izah eder “Komünizmi ilk evresinde ilk aşamasında ekonomik bakımdan henüz tamamen olgun geleneklerin ya da kapitalizmin kalıntılarından henüz tamamen kurtulmuş olamaz Bu yüzden komünist rejim de bu rejimin ilk evresinde “Burjuva” hukukunun sınırlı ufku muhafaza edilir bu ilginç olayın nedeni budur.
-Devam Edecek-