Her sarayın bir dalkavuğu olduğunu hepimiz biliriz. Ak Saray’ında gözlüklü altın gibi bir dalkavuğu vardır. Başkan, bu altın gibi kıymetli dalkavuğu, biraz eğlendirsen diye huzur alır ve sorar
-Söyle bakalım yemek memek derler. Yemek nedir, memek nedir?
Dalkavuk hazır cevap:
– Başkanım yemek yüce zatınızın yediği, memek de biz kullarının yediğidir.
Başkan tekrar sorar:
– Kürk mürk derler, o ne?
Dalkavuk cevap verir:
– Efendimiz, kürk başkanımızın giydiği, mürk de biz kulların giydiğidir.
Başkan son bir soru daha sorar:
– Ya Başkan-Maşkan?
Dalkavuk hazır cevap olduğundan bir anlık boş bulunup yapıştırır!
– Başkan sizden önceki Cumhurbaşkanları, Maşkan da yüce zatınızdır efendim!
(Dalkavuğun akıbeti bilinmiyor!)
+++
HANGİ BAKANIN KARISI OLACAĞIM
Bakanlardan birisinin vefat etmesiyle yerine bir milletvekili atanmış. Bakanlığa atanan milletvekili, bu müjdeli haberi karısına vermek için hemen evi arar.
Telefonda karısına:
-Karıcığım, bir bakan karısı olmak ister misin?
Karısı biraz düşündükten sonra:
-Hangisinin?
+++
OCAĞINA İNCİR AĞACI DİKMEK
Patagonya’nın zulüm ve haksızlık yapmakla tanınmış diktatör devlet başkanı, sarayın bahçesini tanzim ediyor.
Saray erkânına;
-Şuraya havuz yaptırayım, şuraya gül, şuraya erguvan diktireyim diye anlatıp duruyor…
Derken bir incir ağacını göstererek:
-Şu ağacı söktürüp atacağım! Deyince Saray Bahçıvanı dayanamayıp:
- Efendim bu incir ağacını bırakınız dursun, elbette bir gün birinin ocağına dikersiniz!
+++
AKLINIZDA BULINSUN: Birine en çok iki kez git. Sonra bir kez onun gelmesini bekle. Gelmiyorsa bir daha gitme.