(...) Sermaye kendi işgücünün yeniden üretimi gereksinmesine yanıt vermezse ve bu alanda etkili bir devlet karışması söz konusu değilse, ortaya çıkacak bunalım siyasal sonuçlar doğurur ve bu durum karşısında: “Devlet, emeğin yeniden üretilmesi sürecine sermayenin uzun dönemli çıkarlarını korumak amacıyla karışır.” Zaten devlet, ekonomik sistem ile yapısal bir ilişki içinde bulunmaktadır. Çünkü devletin ekonomiye karışması, sistemin çelişkilerini sermaye lehine düzenlemek amacını güder. Bu çözümlemesini daha da ileri götürerek, devletin toplu tüketim araçlarının sağlanmasına karışmak istenmesini, “emeğin yeniden üretilmesi sürecini düzenlemek” ya da çalışan sınıfların siyasal baskılarını satın alınmasına çalışmak” biçiminde yorumlamaktadır. Yerinden Yönetim ve Siyaset. Ruşen Keleş. S:122-123.
Kentsel çelişkileri belirleyen kapitalist sistemin genel çelişkilerinden kaynaklanan bir durumdur. Kapitalizmin gelişmesiyle birlikte kente yığılan proleter, yarı proleter ve lumpen proleterlerin (en yoksul yığınların) kentsel bunalımları belirleyen en önemli ideolojik unsurlarıdır. Ve sonuç olarak ta kentsel toplumsal hareketlerin genel sınıf savaşımına bağlanması ve bunu da güçlü devrimci siyasal partilerin var olduğu yerlerde, kentsel savaşımlar içinde yer almasıdır. Bu örgütlerin (örgütlenmelerin) güçlü olmadığı yerlerde ise kent sorunları ikinci planda kalır. O halde denilebilir ki, kentsel toplumsal hareketler kapitalizme kaşıt olan güçlerin geniş tabanlı birliğine dayandıkları oranda güç kazanırlar. Yalnız proletaryaya dayanmak başarı için yeterli değildir. Burada üzerinde durmamız ve de hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayacağımız bir durum varsa; kapitalizme ve dolaysıyla da egemen sınıflara karşı örgütlü sınıf mücadelesini sonuna kadar götürecek ve ona karşı etkili bir sınıf savaşı 8ezilen, sömürülen ve yönetilen sınıfların kurtuluşlarını hazırlayacak olan) verecek siyasi, örgütsel ve ideolojik sınıf proletarya dediğimiz sınıfın ideolojik öncülüğünde verilecektir. Ancak burjuvaziye karşı verilecek savaşta o, her zaman öncü güçtür!!!
Bütün kentsel hareketler işçi sınıfı hareketine bağlanmadıkça düzeltimci hareketler olarak kalmaya mahkumdurlar!!
(BİTTİ)