Yüzdük yüzdük, kuyruğuna geldik!
Evet yılları, ayları takip ederken, yerel seçimlere artık bir hafta kaldı.
“Parti içi tartışmalar, kurultaylar, aday adaylığı süreci, adayların belirlenmesi, Belediye Meclis üye listelerinin tartışılması, seçim kampanyaları, flaş gelişmelerle adayların farklı partilere gitmesi” derken, baş döndürücü bir hızla süreç bu noktaya kadar geldi.
Elbette her seçim döneminin ön plana çıkan gerçekleri vardır. Ama gelecek hafta sonu yapılacak Mahalli İdareler Seçimleri’nin Tarsus özelinde çok çok farklı unsurları var. Bu net…
Bunları biraz açmak gerekir.
Süreç içerisinde ilk hamleyi İyi Parti yaptı ve Aralık ayında Dr. Mehmet Yunus Seven’i Tarsus Belediye Başkan adayı olarak açıkladı.
Derinden ilerleyen siyasi kulisler 10 Ocak günü bir anda çalkalanmaya başladı. Önce Cumhur İttifakı’nın adayı MHP’li Mahmut Tat, ardından aynı gün CHP adayı olarak Ali Boltaç açıklandı. Bu gelişmeler yaşanırken, aynı günün gecesi Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, CHP kendisini bir kez daha aday göstermeyince “bağımsızlık” vurgusuyla havlu atmadığının sinyalini verdi. Daha sonra yapılan itiraz üzerine de Haluk Bozdoğan aday olamadı ve oğlunu Memleket Partisi’nden aday olarak çıkardı!..
Diğer partilerde birer birer adaylarını açıkladılar.
* * *
Tüm bunların ışığında Ocak ayından itibaren Tarsus genelinde, adaylar üzerinde dile getirilen tartışmalar oldukça yüksek perdeden seslendirilmeye başlandı.
Elbette her seçim döneminde adayların belirlenmesinin ardından parti tabanlarında dalgalanmalar yaşanması gayet normal. Fakat bu seçimde süreç oldukça uzadı.
Ülkede yaşanan ekonomik kriz başta olmak üzere, siyaset kurumuna içten içe olan tepki, aday memnuniyetsizliği, bunlara ek olarak Belediye Meclis listelerinde ki tartışmalar, olaya müdahil olan genel merkez yöneticilerine kızgın olunması seçmenin “siyaset” kurumuna tepki göstermesine veya soğuk davranmasına neden oldu.
Seçime sadece bir hafta kalmış olmasına rağmen, kararsız seçmen sayısının halen çok olduğu görülüyor.
Partiler arasında ki oy oranında fazla olmadığı da net. Bu noktada kararsız seçmenin eğilimi, seçimlerin kazanılması noktasında büyük önem arz ediyor.
Burada adaylara ve çevresinde ki kişilere naçizane tavsiyem, bugüne kadar olgun bir şekilde gelen süreci, yine aynı olgunlukla tamamlamaları yönündedir. Rakibine belden aşağı vurma, karalama söylemleri seçmen nazarında ters tepebilir. Ne de olsa kararsız seçmen sayısı o kadar çok ki…
Yapılacak en küçük hata dahi bu saatten sonra seçimlerin kaybedilmesine neden olacaktır!.
BU BAHAR SESSİZ
On yıllar boyunca bahar ayları geldiği zaman kentte heyecan yaşanırdı. Tek profesyonel takımımız olan, şehrin markası Tarsus İdmanyurdu, üst liglerde play-off heyecanları ve tabi ki de şampiyonluk heyecanları yaşatırdı.
Ama son iki yıldır kâbus yaşanıyor…
Kötü yönetim anlayışı, içine düşürüldüğü mali krizden çıkılamaması, 100 yıllık kulübü amatöre doğru sürüklemeye başladı. Geçtiğimiz yıl 2. ligden 3. lige düşen Tarsus İdmanyurdu, bu sezonda oldukça kötü bir performans sergileyince, liglerin bitmesine artık sayılı hafta kala adım adım amatör kümeye doğru sürükleniyor.
Yazık, hem de çok yazık.
Bana da yazık, takımı bu hale getiren, olanları seyreden, kılını dahi kıpırdatmayan herkese yazık!!!
Bu bahar ayı Tarsus İdmanyurdu için hüzün dolu geçiyor…
Ama tarih bunları kara kaplı defterine de yazıyor!..