
Ekonomik kriz var ama dikkat ederseniz iktidar kanadı ısrarla, “kriz, ekonomik bunalım, ucu belli olmayan yoksulluk” gibi söylemleri kesinlikle kullanmıyor.
Yıllardır yaşanan yüksek enflasyona, pahalılığa rağmen “Umut dolu sözler,
Yarın refaha çıkacağız ifadeleri,
Nisan-Mart’tan, Mayıs’ta Nisan’dan daha iyi olacak lafları,
Az daha sabır enflasyon bitecek, dünyanın en refah ülkesi olacağız,
Almanya bizi kıskanacak!” gibi popülizm içeren cümleler havalarda uçuyor. Merkez ve yandaş medyayı yakından takip edenlerde buna inanıyor!
Bugün yüksek fiyatlar nedeniyle veya paranın alım gücünün azalmasından dolayı et, süt, sebze-meyve, kuru bakliyat alırken düşünen, ekmeği ve yumurtayı dahi kısıtlı şekilde almaya başlayan bir halk kitlesi oluştu.
Öyle ki son dönemlerde yaşanan dolu ve don afetlerinin önümüzde ki günlerde piyasaya ne şekilde yansıyacağı da muamma!
Geçmişte yaşanan kuyruklu dönemleri kendilerine siyasi malzeme yapanların, bugün ülkeyi kaç tane kuyruğa soktuklarına şahitlik eder olduk!
Belediyelerin sosyal yardımlarıyla ayakta kalmaya çalışan yurttaşların durumunun yanı sıra devletin bizzat kendi kurumlarının yaptığı sosyal yardımlarda raporlara yansımış durumda.
Bunlardan bir tanesi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 Faaliyet Raporu…
Geçinemeyen yurttaşların, sosyal yardımlarla ayakta durmaya çalıştığı Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2024 Faaliyet Raporu’na da yansıdı. Rapora göre, geçen yıl ülke genelinde toplam 4 milyon 574 bin 684 hane sosyal yardımlardan yararlandı.
Ödeme gücü olmayan 9.4 milyon kişinin genel sağlık sigortası (GSS) primleri devlet tarafından karşılandı. 4.1 milyon haneye elektrik tüketim desteği verildi.
Yüksek faiz, işsizlik oranlarının aşağıya çekilememesi, eğitime-sağlığa altyapı yatırımları konusunda gerekli müdahalenin yapılamaması, emeklinin açlık sınırının çok çok altında maaşla hayata tutunma çabası, günümüz Türkiye’sinin yaşadığı gerçeklerden sadece birkaç tanesidir.
Mızrak çuvala sığmaz hale geldi. O nedenledir ki, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması ve ardından tutuklanmasıyla sokağa taşınan tepkilerin altında yatan asıl gerçek bunlardır. Adalet sistemine olan güvenin azalmasıdır.
* * *
Ekonomimiz çok iyiy(miş) gibi,
Ülkede herşey güllük gülistanlık(mış) gibi,
Vatandaş hiçbir sorun yaşamıyor(muş) gibi davranmaktan vazgeçilmedikçe, kısacası “mış” gibiyi acil bırakıp, şapkayı önümüze koymadığımız sürece, hiçbir şeyin düzelmeyeceği açık!