Yazıma, klasik hale gelen bir cümle ile başlamak istiyorum.
Türkiye’de neden sağlıklı işleyen bir tarım politikası yok?
İşte bu sorunun üzerinden gidecek olursak, zaten on yıllardır sorunlarla boğuşan tarım sektörünün gelinen noktada tıkanma noktasına doğru ilerlediğini görüyoruz.
Yüzbinlerce dönümlük verimli tarım arazilerine sahip olan Tarsus’ta, son yıllarda, gerçekten çiftçi olmayan, fakat başka mesleklerden kazandıkları paralar ile üretim halkasına katılan pekçok kişiye şahitlik eder olduk.
Zor duruma düşen ve imkansızlıklar nedeniyle ekim yapamayan üreticilerin tarlaları, bir bir ellerinden çıktı. Sulu tarım nedeniyle sert çekirdekli ürünlerin üretimi çoğaldı. Birkaç yıl para edince, üreticinin ellerinde kalan tarlalarda, yine farklı sektörlerde para kazanmış kişilerin ellerine geçti.
Yani tarım sektörünün çoğunluğunu, bu işi gerçekten bilmeyen ve sırf parasına para eklemek için girişim yapanların eline geçti. Kısacası ‘kantarın topuzu kaçtı!’
İnşaat sektöründe olduğu gibi, tarım sektöründe de parası olan sermaye kesiminin istilası (!) yaşandı.
* * *
İktidarın tarım konusunda sağlıklı işleyen bir planlamasının olmaması, zora düşünce ithalat kartının kullanılması, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve tabi ki bunlara tuz-biber olan doğal afetler!
Tüm Türkiye’de olduğu gibi, Tarsus’ta da son birkaç aydır yaşanan don ve dolu afetleri, tarım ürünlerinin büyük bölümünün yok olmasına neden oldu... Bu durum çiftçiler başta olmak üzere, tarlaya yevmiyeye giden işçiden ilaç bayilerine, ihracata gönderilecek üründen tüccara kadar herkesi olumsuz etkiledi. Ve tabi ki alım gücü her geçen gün azalan yurttaşın poşetine girecek ürünün biraz daha azalmasına da neden oldu.
* * *
Tarsus’ta şu an binlerce dönümlük alanda üretim yapan ve ‘büyük çiftçi veya üretici’ olarak sıfatlandırılan birçok kişi sıkıntıya girmiş durumda. Küçük üreticinin ise zaten Allah yardımcısı olsun.
Nakit dönmüyor, banka faiz oranları altından kalkılacak gibi değil, çekler karşılıksız, alacaklıların telefonları ise açılmıyor! Tarımda yaşanan bu problemler domino etkisiyle içten içe kasırgaya dönmüş vaziyette!
O nedenle ki birkaç sene öncesine kadar astronomik fiyatlara satılan binlerce dönümlük verimli araziler, şu günlerde yok parasına elden çıkarılmaya çalışılıyor. Asıl mesleği doktor, avukat, kuyumcu veya müteahhit gibi olanlar hızla ellerinde ki tarlaları satarak; önce cazip gelen, ardından zarar ettikleri tarım sektöründen çıkmak için çaba harcıyorlar.
* * *
Tarımın gerçek unsuru olan çiftçilerimiz gerektiği şekilde desteklenmediği ve akılcı politikalar oluşturulmadığı sürece, biz ülke olarak daha çok sorunlarla mücadele etmeye devam edeceğe benziyoruz!
Dün 1 Mayıs İşçi Bayramı dolayısıyla binlerce emekçi alanlara çıktı; Tarsus’ta da kutlandı. Özellikle İstanbul’da kutlamalara polis birçok noktada engel olmaya çalıştı. Dileğimiz işçi kesiminin insanca yaşayabileceği bir düzenin tesis edilmesinden yanadır. Tüm emekçilerin Bayramını tebrik ediyorum…