
Milletvekili şöyle yan gözle bir bakmış, Cennette herkes elinde tespih dua ediyor.
Cehenneme bakmış davul zurna, vur patlasın çal oynasın herkes göbek atıyor.
-Tabi ki Cehenneme demiş.
Tam Cehennemden içeri girecekken zebani bağırmış:
-Mola bittiiii…hadi herkes kaynar kazanlara!
***
MİLLETVEKİLİN İYİ KADERİ
Bir başka milletvekili seçim gezisi sırasında, köyün birinin yolunda trafik kazası yaparak ölür.
Öteki tarafta karşılayan Melekler sorar:
-Senin cezan çok Cehenneme gideceksin fakat 2 seçenek var. Türk Cehennemine mi, yoksa Avrupa Cehennemine mi gitmek istersin?
-Ne fark var ki?
-Fark şu; Türk Cehenneminde her gün bir kova tezek yediriyorlar. - Avrupa Cehennemin de bir kepçe, ona göre düşün karar ver?
Milletvekili:
-Tezek bir kova da olsa, ben Türkoğlu Türk'üm tabi ki Türk Cehennemine gitmek isterim, der.
Hazırlıklar yapılır ve Vekili Türk cehennemine atarlar.
Fakat o da ne! Türk tarafındakiler neşeli neşeli konuşup kahkaha atıyorlar.
Yanlarına gidip sorar:
-Yahu siz her gün bir kova tezek yiyorsunuz da nasıl bu kadar neşeli olabiliyorsunuz?
-Vekilim burası Türk-İş Cehennem, bir gün kova yok, bir gün tezek, ikisi olunca da kovanın altı delik…
-Senin anlayacağın biz aylardır tezek mezek yediğimiz yok!
***
MİLLETVEKİLİNİN ŞEREFİNE
Conoların köyüne teşrif edecek Milletvekili için tüm hazırlıklar tamamlanmıştı.
Bir de kurban kesilecekti. Kurbanı kesecek Cono'ya sıkı sıkı tembih ettiler:
-“Bismillah-i Allah-ü Ekber'' deyip bıçağı süreceksin! -Sakın unutmayasın!
Ertesi gün, Milletvekili köye geldi. Kurbanı kesecek Cono bir anda ne diyeceğini unuttu.
Bıçağını kaldırdı bir süre bekledi ama yine hatırlayamadı söylemesi gereken sözleri…
Derken çareyi kendi uydurduğu cümlelerle kurbanı kesmekte buldu:
-Milletvekilinin Şerefine! diyerek çaldı bıçağı…
***
YÜZMEYİ BİLMEK
Yemeden yedirdiği, giymeden giydirdiği, okutup büyüttüğü ve sonunda milletvekili olan oğluyla övünen anne milletvekili oğlunu evlendirir.
Bir gün anne, geliniyle evde konuşurlarken, oğluna dönerek sorar:
-Oğlum gelinle ben suya düşsek hangimizi kurtarırsın?
Milletvekili oğlu duraksamadan cevaplar:
-Anne, inşallah yüzme biliyorsundur?
***
YALANDAN SELAM
Milletvekili geçerken uzaktan bağırdı:
-Hasan Emmiiii,,, selamün aleyküm…
Hasan Emmi:
-Yine yalan mı söyleyeceksin!
Milletvekili bozulmuş ama kaşarlanmış tabii:
-Ne yalanı emmi, ne zaman yalan söyledim?
Hasan Emmi:
-4 yıl öncede yalandan selam vermiştin ya…
****
ÜÇ HAYVAN
Seçim propagandasından dolayı geç kalan üç milletvekili geceleyin köy Mezralığı’nın yanından geçiyorlardı.
İçlerinden birisi:
-Şuradan geçerken, ölülerin ruhuna birer Fatiha okuyalım, dedi.
Üçü de Fatiha’yı bilmediklerini söyleyince, Fatiha okumayı teklif eden suratını ekşitti:
-O zaman gelin dört ayak üzerinde geçelim de; ölüler üç hayvan geçti sansınlar…
***
SÖZÜ KESMEK
Belediye başkanı, mikrofonu yakaladığında bir türlü susmak bilmiyordu.
Bir akşam telefonla katıldığı canlı yayında, İlçenin futbol takımı ve diğer problemlerinden bahsediyordu.
Konuşma uzadıkça uzadı. Spikerin de artık tahammülü kalmamıştı, zihnini toplayamadan başkana:
-Sayın Başkanım, müsaade ederseniz şeyinizi kesmek istiyorum, dedi.
Başkan heyecanla:
-Kesmesine kes de, 6 yaşında da kesilmişti…
***
AKLINIZDA BULUNSUN: Üç şeye itibar etmeyiniz 1-Kırgınlıkla söylenen sözlere 2- Para sesini duyunca fırıldak gibi dönen gözlere 3-Makam-Mevki sahibi olduktan sonra kendini dünyanın hakimi sanan öküzlere!