Genel seçim sürecinin geride kalmasının ardından, sıcak yaz günlerinde şimdilerde kulislerde yerel seçim hareketliliği yaşanıyor. Birçok kişi başta belediye başkanlığı aday adaylığı olmak üzere, meclis üyeliği için nabız yokluyor. Tabi ki muhtar adaylarını da unutmamak gerekir.
Tarsus Belediye Başkanlığı adaylığı konusunda bu seçim sürecinde de birçok kişinin adı geçmeye başladı. Bu yazıda “aday toto” tartışmasına girmeyeceğim!
Farklı siyasi partilerden çok sayıda kişi aklından ‘bir yerlere aday olayım’ diye düşünürken, bu düşünceyi ikinci plana atan asıl konu ise ‘ittifaklar’ mevzuu olarak görülüyor.
Geçtiğimiz günlerde de konuya atıfta bulunmuştum. Mayıs ayında yapılan genel seçimlerin ardından, her şeye rağmen kazanan taraf ‘Cumhur İttifakı’ ile kaybeden taraf ‘Millet İttifakında’ yerel seçimlerde nasıl bir yol haritası çizilmesi gerektiği konusunda tartışmalar yaşanıyor.
Mevcut ittifaklar sisteminde, her iki tarafta yer alan siyasi partiler için, naz yapma, sürekli olmaza kaçma alanı az gözüküyor. Nedeni ise belli %50+1’i yakalayabilmek.
Şu an bazı siyasi partilerden ‘sert’ açıklamalar gelmesine rağmen, önümüzde ki günlerde yeni masalar etrafında toplanılacağa benziyor.
İşte bu noktada bazı isimlerin “aday adaylığı açıklaması” noktasında kafasında soru işaretleri mevcut.
Örneğin Tarsus’u ele alırsak ‘Cumhur İttifakı’nın adayı MHP’den mi, AKP’den mi?’ olacak.
14 Mayıs’ta genel seçimlerinde Tarsus’ta birinci olan CHP’de sular durulursa, nasıl bir yol haritası çizilecek?
14 Mayıs sürecinde 6’lı masanın önemli unsuru İyi Parti, bölgede ittifaka yanaşacak mı, yoksa direk aday mı çıkartacak? Veya başka bir yol mu çizecek?
Yine bölge genelinde geniş tabana sahip Yeşil Sol Parti nasıl bir tavır takınacak?
Elbette, parti genel merkezlerinin aldığı kararlar önemlidir. Fakat Türkiye’de hatırı sayılır ölçüde seçmen kitlesinde, oy verme tercihlerinde kısa sürede değişiklikler olduğu da ortada. Özellikle yerel seçimlerde, aday tercihleri oldukça önem kazanıyor. Kısacası, parti genel merkezlerinin alacağı kararlara uyma oranı seçmen genelinde ciddi şekilde karşılık bulamayabilir. Yani, oy geçirgenlikleri oldukça fazla olacağa benziyor.
* * *
Tabi ki yerel seçim öncesinde iktidar kanadını olumsuz yönde etkileyecek olan ‘ekonomik sıkıntı’ olarak gözüküyor. Hayat pahalılığının günden güne artması, cebimizde ki paranın yaz sıcağında aşırı erimesi vatandaşın ilk gündemini oluşturuyor. Muhalefet iç çekişmelerini bir an önce bitirip, akıllı şekilde davranırsa genel seçimlerde yakalayamadığı başarıyı yerel seçimlerde elde eder ve birçok belediyeyi kazanabilir. Aksi durumda neler olacağı malum.
CUMHUR İTTİFAKINDA ÇATLAK!
Cumhur İttifakı’nda yer alan Yeniden Refah Partisi, HÜDA-PAR ve Büyük Birlik Partisi’nden, yaşanan ekonomik sorunlar, özellikle emeklilere zam konusunda hiçbir adım atılmaması gibi başlıklar başta olmak üzere tepki sesleri yükseldi. Çünkü tabandan ciddi baskı var.
Öyle ki hayat pahalılığının nereye varacağını hiç kimse kestiremiyor. AKP iktidarı, yerel seçim öncesinde ekonomi konusunda somut ve halka dokunacak adımları atar mı? Şu an için fazla bir umut ışığı gözükmüyor.
TARSUS CHP’DE DEĞİŞİM
Genel merkezin adlığı karar doğrultusunda CHP örgütlerinde kongre hazırlıkları devam ediyor. Tarsus’ta da Temmuz ayının ilk haftasında yapılan delege seçimlerinin ardından 8 Ağustos’ta ilçe kongresi yapılacak.
İlçe kongresi öncesinde Tarsus CHP’de hareketlilik hızlandı. Ozan Varal’ın başkanlığında ki mevcut yönetimde yer alan ve ilçe sekreteri de olan eczacı Selahattin Şahin, ilçe başkanlık görevine talip olduğunu açıkladı. İlçe binasında düzenlenen kalabalık toplantı ile başkanlık adaylığını açıklayan Şahin’in büyük destek gördüğü gözlendi.
Mevcut Başkan Ozan Varal’ın da desteklediği Selahattin Şahin, parti ilçe örgütünü yerel seçimlere hazırlayacak muhtemel isim durumuna geldi.
CHP’de ilçe başkanlığına başka isimlerin talip olup-olmayacağı ise kısa sürede belli olacak. Kulislerde birçok kişinin adının geçmesine rağmen, şu ana kadar somut bir adım atılmadı.