Festival güzeldi ama, görünmeyenlerde çoktu!

Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘Şahmeran Yılı’ mottosuyla düzenlenen “2. Uluslararası Tarsus Festivali” 17-18-19 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirildi.

Dolu dolu geçen festivalde söyleşilerden yurt dışından gelen halk oyunları ekiplerine, oturumlardan sergilere, gastronomiden konserlere kadar her şey vardı.

Geçtiğimiz yıla göre daha düzenli şekilde yapılan Festival’e, onbinlerce kişi katıldı. Üretici stantlarında satılan birbirinden leziz ürünler, hediyelik eşyaların yanı sıra esnaflarda aylarca yapamayacakları iş miktarını 3 gün içinde yapma şansı buldular.

Havanın olumsuzluğuna rağmen özellikle kent dışından veya yurt dışından gelen misafirler, her şeye rağmen Tarsus’un sokaklarını karış karış gezerek yakından inceleme fırsatı yakaladılar. Bol bol fotoğraf çektiler.

Her platformda “Tarsus benim özelim” ifadesini kullanan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, üç gün boyunca gelen profesörlerle, gazetecilerle, konularında uzman kişilerle bir araya gelip, cadde ve sokaklarda insanlarla buluştu.

Buraya kadar hep güzellikleri anlattım. Gelelim asıl konumuza.

Binlerce yıllık tarihi geçmişinin yanı sıra doğal güzellikleri, kendine has tatları ve yapısı, iklimi, doğası ve en önemlisi de insanı olan Tarsus’umuzun sözde sevdalılarının birçoğu, Festival’e iştirak etmediler.

3 gün boyunca esnafın yanında olan bazı esnaf temsilcilerini gördük. Ama bazı esnaf temsilcilerini hiçbir yerde göremedik!

Söz geldiği zaman “Ben bu memlekete için ölürüm!” deyip de, festivalin bir görselini dahi sosyal medya hesaplarında paylaşmayanlara şahit olduk.

“Ben sizden biriyim, seçildiğim zaman rozetimi çıkartarak tüm halkımıza hizmet edeceğim, yanınızda olacağım” şeklinde nutuk atan vekillerimizden sadece birinin dışında, Festival boyunca diğerlerinin Tarsus’a uğramadıklarını fark ettik.

Uzun seneler umutla beklediğimiz ve açıldığında çok sevindiğimiz Üniversitemizi göremedik!

Kısacası onlar yoktu ama, Festival dopdolu geçti.

Kentin marka değerini arttıracak bir Festivalimiz olduğu için bizler sevinçliyiz. Darısı nice senelere olsun!

BOZDOĞAN’IN YENİ HAREKETİ
Yerel seçimlere 4 ay gibi kısa bir süre kaldı.

2019 yılında Tarsus Belediye Başkanlığı’na büyük umutlarla seçilen Haluk Bozdoğan, toplum genelinde kendisine karşı oluşan olumsuz algının ortadan kalkması, yeni dönemde de göreve talip olduğunu belirtmek ve ‘Mevcut aday adayları içinde yine de en iyisi benim’ mesajı vermek adına yeni bir slogan ile kamuoyunun karşısına çıktı.
O da “Büyük Tarsus Hareketi…”

Yeni hareketin ne olduğunu, içeriğinde neler bulunduğunu kamuoyuna anlatmak için Haluk Bozdoğan, önce basın toplantısı düzenledi. Ardından CHP ilçe binası önüne giderek, burada da kentin ihtiyaçları ve neler yapılması gerektiği ve projeleri hakkında konuştu.

Basın toplantısında BÜYÜK TARSUS HAREKETİ, ikinci planda kaldı. Çünkü, Bozdoğan’ın görevde kaldığı 4 yıl 8 ay boyunca yönetimsel eksikleri veya hataları ile ilgili gelen sorular yine öne çıktı. Kısacası kendisini savunmak zorunda kaldı.

Bozdoğan, “Büyük Tarsus Hareketi’nde herkes için özel bir yer vardır. Tarsuslular, bu yürüyüşümüzde bizimle omuz omuza verip, el ele kol kola kentimizi hak ettiği noktaya taşıyacaklardır” ifadelerini kullandı.

Seçimlere kısa bir süre kala başta CHP olmak üzere, birçok siyasi partiden onlarca aday adayı şu an saha çalışması yapıyor. Süreç hızla ilerliyor.

Durum böyle olunca kamuoyunda yeniden olumlu yönde gündem olmak isteyen Haluk Bozdoğan’ın “Büyük Tarsus Hareketi”, fazla karşılık bulamayan “İl’le de Tarsus” hamlesinden sonra nasıl etki yaratacak?

Altını doldurabilecek çıkışlar yapabilecek mi? Bekleyip görmek gerekiyor.

Toplumda, kendisine yönelik eleştiri dozu oldukça yüksek, fakat kalan zaman dilimi oldukça az.

Hakan BULUT