Ekonomi, hayat pahalılığı, emeklilerin durumu, Ukrayna-Rusya savaşı derken, küllenmiş görünen İsrail-Filistin meselesinin üzerine benzin dökülerek Ortadoğu yeniden yakılmaya başlandı. Ve gündemin ilk sırasına oturdu.
Tabi her ülkenin, her bölgenin veya her yaşam alanının kendine has konuları vardır.
Yerel seçim takviminin hızla ilerlediği şu günlerde, halkın gündeminde pek siyaset olmadığı gözlense de, ister istemez her sohbet dönüp dolaşıp, 2024 Mart ayına gidiyor.
Tarsus’ta da aday adayları bir bir açıklama yapıyor, klasik esnaf ve vatandaş ziyaretleri yerine getiriliyor. Tokalaşma fotoğrafları birbirini izliyor.
İttifakların durumu, partilerin kimleri “aday” olarak göstereceği konusunda herkes görüşlerini dile getiriyor. Ama izlediğim kadarıyla tüm siyasi sohbetlerde konu dönüp dolaşıp, Tarsus Belediye Başkanlığında oturan Dr. Haluk Bozdoğan’a geliyor.
“Doktor aday yapılacak mı? Yapılmayacak mı?”
Veya “Doktorun tutumu ne olacak?”
Şimdi kısaca geriye gidelim…
“Doktor” unvanının isminden daha çok kullanıldığı sn. Haluk Bozdoğan, 2014 seçimlerinde CHP’den aday gösterilmiş, fakat kazanamamıştı.
2019 yerel seçim sürecinde de adı oldukça tartışıldı. Parti içerisinde ki bir kesimin, tutum ve davranışları nedeniyle kesinlikle istemediği sn. Bozdoğan, tüm olanlara rağmen yeniden aday gösterilmiş ve bu sefer seçimleri kazanmıştı.
25 yıllık beklentiye kavuşulmuş, üstelik Büyükşehir Belediyesi de kazanılmıştı.
Elbette Bozdoğan’ın işi zordu. Belli bir zaman verilmesi gerekiyordu. Vatandaş nazarında bu süre verildi.
Fakat, 30 Mart Cumartesi günü Cumhur İttifakı mitinglerinde poz veren bazı isimlerin, hemen Tarsus Belediyesi üst yönetiminde görevlendirilmeleri seçmen tabanında ilk şokların yaşanmasına neden oldu.
Randevu alınamaması, İdmanyurdu konusunda ardı ardına yaşanan kongre süreçleri, Belediye iştiraklerinin sürdürdüğü projelerde kamuoyunu meşgul eden rant tartışmaları, Başkanın özel gün veya temsil gereken yerlerde fazla gözükmemesi ve daha birçok olumsuz gözüken konular ne yazık ki kent genelinde ve (buraya dikkat edelim) “Bozdoğan algısında” ciddi bir olumsuz havanın esmesine neden oldu.
Sadece yukarıda yazdıklarımla bu algının oluştuğunu söylemek eksik olur, eklenecek farklı unsurlarda vardır…
* * *
Şimdi asıl konumuza dönecek olursak.
Son birkaç aydır Bozdoğan, makamını ziyaret edenlerin fotoğrafını paylaşıyor, ardı ardına açılışlar düzenliyor, görsel ağırlıklı çalışmalara daha önem veriyor. Kısacası 4 yılda yapmadıklarını veya yapamadıklarını yerine getirmeye çalışıyor. Bana göre geç kaldı. Çünkü olumsuz havayı veya toplumsal tepkileri bir anda düzeltmek hiç kolay değil. Bir de siyasi rakiplerin bu olumsuz havanın sürmesi adına sürekli sobanın altını karıştırdığını da unutmamak gerekir!.
14 Mayıs seçimlerinde oy kaybı yaşayan MHP dahi, kamuoyunda Bozdoğan’a karşı yükselen olumsuz havadan cesaretlendi ve ‘Tarsus Belediyesi’ni yeniden kazanırız’ umutlarını yeşertti. Dikkat ederseniz en fazla aday adayı MHP’den çıktı.
* * *
Siyasette bir gün dahi uzundur; evet.
4.5 yıllık görev süresini en iyi şekilde kullanmış olsaydı “Bozdoğan partisi tarafından aday gösterilir mi? Gösterilmez mi?” veya “Siyaseten, Bozdoğan’ın tavrı ne olacak?” gibi tartışmalar kesinlikle olmazdı.
Tabi bu işin ve bu tartışmaların yükselmesinin Bozdoğan açısından tek suçlusu, verilen bu fırsatı iyi şekilde değerlendiremeyen yine kendisidir!.