Mersin, Tarsus ve Bölgedeki gündem, ekonomi, son dakika, spor ve yaşam dünyasındaki önemli gelişmelerden anında haberdar olmak ister misiniz?

:

:

:

Arz-talep olayı ve ihanet tüccarlığı

2 Temmuz 2015 Perşembe 19:30
Erdoğan GÖKÇE


 



Arz-talep dendiğinde genelde ticari ortam akla gelir.



Piyasada satıcıların davranışlarına ARZ adı verilir. Bir satıcının arzı, belli bir zaman süresi içinde elinde bulundurduğu maldan değişik koşullarda satmaya razı olduğu miktardır. 



Satıcının arzın belirleyen başlıca etkenler; söz konusu malın fiyatı, ortalama maliyeti, hava şartları, diğer malların fiyatları, endüstri ilişkilerindeki değişmeler vb.



TALEP ise; satın alma gücü ile desteklenmiş satın alma arzusudur.  Bir malın talebi, çeşitli fiyatlarda alıcıların o maldan almaya razı oldukları miktardır



Herhangi bir malın söz edebilirken. Piyasasını bulmak, fiyatını belirlemek  ve satış zamanını iyi ayarlamak gerekir.



Arz-talep denildiğinde ilk akla gelen ticari ortam olmakla beraber günümüzde asıl arz-talep olayı  siyaset arenasında yaşanmaktadır.



Her iktidar doğal olarak kendi seçmen tabanını yaratmaya çalışır. AKP  iktidarı döneminde ise tam bir karşıdevrimci, dinci ve kindar bir kitle yaratılmaya çalışılıyor. Bunların karşıdevrimciliği, Kemalist Devrimleri yıkmaya; dinciliğe  hizmet etmeye ve kindarlığı ise aydınlanmaya, bilime, vatanseverliğe,  ilericiliğe ve millete karşı kullanmak içindir.



Ama Türk Milleti  büyük bir milletir ve bu amaçlar için ikna etmek ve hele hele kullanmak hiç  mümkün değildir. Ne yazık ki her milletin içinde olduğu gibi bizim milletimizin içinde de düşmanla işbirliği yapan, uyutulmaya, uyuşturulmaya, aldatılmaya ve satın alınmaya müsait gerici, bölücü ve menfaat düşkünü insanlar bulunabiliyor. Düşmanlar ve işbirlikçileri işte bu durumda olan  insanlarımızı uyutma, uyuşturma, ve aç bırakma yöntemleriyle  devşiriyorlar.



Devşirmeyle birlikte uyutarak soymak, uyuşturarak siyaseten tecavüz etmek ve aç bırakarak satın almak gibi yöntemleri; kendilerine çekebilecekleri kesimler üzerinde uyguluyorlar. Medya ile uyuttular, dinle uyuşturdular, özelleştirmelerle aç bıraktılar ve milletin önemli bir kesiminin desteğini aldılar. Bir anlamda Pavlov’un Denekleri gibi  BOP eşbaşkanının  da dönekleri oldu. Ticaret piyasasındaki  arz-talep olayı, siyasi piyasada da uygulanır oldu. Hükümet üretiyor, medya pazarlıyor cemaat müritleri  yiyorlar… Bedelini de ileride millet ödeyecek!



İddia ediyorum kendi vatanlarına, kendi milletlerine, dinlerine vb. değerlerine ihanet ediyorlar…



Müslüman ülkelerle çatışıyorlar, Yahudilerle sevişiyorlar..



Ulusalcı güçlerle çatışıyorlar, bölücülerle anlaşıyorlar…



Deveyi hamutuyla yutanların önlerine attıkları  kırıntıya kanıyorlar, seviniyorlar..



Uyuşturucuya alıştırılanın uyuşturucu müptelası olması gibi; dinciliğe alışanlar daha fazla yalana, uyutulmayı isteyenler daha fazla yandaş yayınlara,  kendilerini kürüne bağlatanlar ise, kişiliklerini daha fazla “mal” yerine koymayı bir anlamda meslek(!) edindiler.



Tüm bunların toplam adı İHANET TÜCCARLIĞIDIR!



Öylesine uyutulur, uyuşturulur ve işkembesini düşünür olur ki!... Kendilerini bu duruma düşürenlerin  ahlaklarını, karakterlerini, malvarlıklarını ve hatta ihanetlerini dahi görmezden geldiler.



 Ve bunun sonucunda Cumhuriyet yıkıldı, vatan satıldı, bir çok, sınırımız ortadan kalktı ve ABD ve piyonları tarafından ülkemiz ne yazık ki komşularımız olan mazlum ve Müslüman ülkelerle savaşır duruma gelindi…



Tüketim budalası olmuş toplumlarda, ucuz ve şatafatlı mallara hücum edilmesi gibi; inanç yönü zayıf, feodal takıntısı fazla ve menfaat ilişkisi ön plana çıkan kesimlerde, din istismarcılığı, din tüccarlığı, avantacılık, siyasi çakallık vb yönleri zayıf olan kişilikler çabuk etkilenirler ve emperyalistlerin ve işbirlikçilerin tuzağına çabuk düşerler.



 Sonuçta, gemisini kurtaran kaptan olma, neme lazımcılık, bilinçsizlik, aymazlık, gaflet, dalalet… derken; insan bir anda kendini her türlü ihanetin ortasında buluverirler.



                                   *                      *                      *



            Hayatta er veya geç her şeyin bir sonu vardır. Emperyalizme teslim olmanın, işbirliği yapmanın ve karşıdevrimcilere hizmet etmenin de bir sonu vardır ve o sona gelinmiştir.



            Uyutulduktan sonra soyulanın, uyuşturulup tecavüze uğradıktan sonra ayılanın, şahsi  menfaatler karşılığında kullanılanların… ayıldıktan sonra gerçeğin farkına varması ve isyan eder duruma gelmesi gibi ihanet tüccarlığında da yolun sonuna gelindi. İflah olmazlar dışında kalan yüzde  40’lık kesim, yavaş yavaş da olsa gerçeğin farkına varmaya başlamıştır.



Ve gidişatın sonunda milli ve gayrımilli saflar arasındaki bir hesaplaşma kaçınılmaz olacaktır.   Soyulanlar, siyasi olarak tecavüze uğrayanlar ve istemeyerek de olsa ihanete bulaştırılanlar… Bunun hesabını mutlaka sorarlar. Çünkü herkes geçici, millet kalıcıdır.



Et kokarsa tuz, tuz kokarsa Türk milleti var!



 


UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • Said Nursi’yi Talebesinden Öğrenin!-3-9 Ağustos 2016 Salı 10:04
  • Said Nursi’yi Talebesinden Öğrenin! -2-5 Ağustos 2016 Cuma 09:00
  • Said Nursi’yi Talebesinden Öğrenin! -1-2 Ağustos 2016 Salı 09:13
  • Sevr’i Bir Daha Yırtarız4 Ağustos 2015 Salı 08:42
  • ABD Türkiye’de İç Savaş Tezgahlıyor31 Temmuz 2015 Cuma 09:04
  • Çin’e Saldırmak Türkiye’yi Vurmaktır10 Temmuz 2015 Cuma 09:20
  • Anayasa Mahkemesi Kararını Protesto Ediyoruz2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Türkiyemizi Parçalattırmayacağız2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Soykırım Yapmadık Vatan Savunduk2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • 152 Adamızı Yunanistan’dan Geri Alacağız!2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • F Tipi Gladyo Hesap Verecek!2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Ermenileri kestik mi?2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Cemil Can’ın Yazısı Üzerine2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • İşte Dersim Gerçeği2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Halk Önderleri ve Aydınlarımıza Çağrı2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Rojova Devrimi Aldatmacası2 Temmuz 2015 Perşembe 19:33
  • Muhalefetin İhaneti2 Temmuz 2015 Perşembe 19:32
  • Abdullah Öcalan Diyor Ki!!!2 Temmuz 2015 Perşembe 19:32
  • Atatürk ten İsmet Paşa’ya2 Temmuz 2015 Perşembe 19:32
  • Hain Olacak Çocuk -52 Temmuz 2015 Perşembe 19:32
  • Akdeniz Gazetesi ©1994 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): -1
    SON DAKİKA
    Eski vekilden, mevcut vekillere 2001 hatırlatması
    CHP Tarsus İlçe Kadın Kolları Ev Ziyaretlerine Devam Ediyor
    Tarsus TÜBİTAK Bilim Fuarı Festivali
    Kan Verdiler, Hayat Kurtardılar
    “Stratejik özelliğini yitiren tesisler doğru alanlara yönlendirilmeli”
    Tarsus Belediyesi’nden Orak Hücre Anemisine Dikkat Çeken Kan Bağışı Etkinliği
    Kadınlar Üretmeye, Mersin Güçlenmeye Devam Ediyor
    Mersin ve Hatay Kent Konseyleri, ‘Kardeş Kent Konseyi’ Oldu
    Tarsuslu balıkçı Cüneyt Suaşan vefat etti
    Koordinasyonda Muhtarlarla Toplantı
    Tarsus’ta özel kreşte yaşanan olumsuzluklar gündeme taşındı
    TADEKA’DA "Anadolu Uygarlıklarının Tarsus’taki İzleri" Sergisi Açıldı
    Mersin, Kültür Turlarıyla Tüm Yıla Yayılmış Turizm Hedefliyor
    Mersin’de uyuşturucu operasyonu: 9 gözaltı
    Başkan Seçer ve Meral Seçer ‘Mezitli Çocuk Kampüsü’nü Ziyaret Etti