Politik Mizah: Şişen Kurbağa
Anketlerde, binde bilmem kaç oy oranı görünen parti başkanı, çıkmış seçilecek cumhurbaşkanıyla ben aynı imza yetkisine sahip olacağım gibi abuk sabuk beyanda bulunuyor.
Anketlerde, binde bilmem kaç oy oranı görünen parti başkanı, çıkmış seçilecek cumhurbaşkanıyla ben aynı imza yetkisine sahip olacağım gibi abuk sabuk beyanda bulunuyor.
Madem böyle gücün var hodri meydan bakalım kaç oy alacan demezler mi?
Ya da aşağıdaki kurbağa fıkrasını hiç duymadın mı diye sormazlar mı?
***
ŞİŞEN KURBAĞA
Bataklıkta oynayan yavru kurbağalar unutamayacakları bir şey görmüşlerdi, Hemen geri dönüp babalarına anlattılar.
-Aman babacığım, dedi bir tanesi, biraz önce dünyanın en korkunç hayvanını gördük.
-Dev gibiydi; başında kocaman boynuzları, upuzun kuyruğu, koskocaman ayakları vardı.
Babaları:
-Çocuklarım, ne diyorsunuz? dedi.
-O gördüğünüz hayvan, sadece bir öküz.
-Hem zannettiğiniz kadar da büyük bir hayvan değil.
-Ben de istersem onun kadar büyük olabilirim.
-İsterseniz hemen göstereyim…
Yaşlı kurbağa yavaş yavaş şişmeye başladı. Diğerlerinin şaşkın bakışları altında bir balon gibi şişiyordu.
-Bu kadar yeterli mi? diye sordu. Ama bu büyüklük yavru kurbağalara yetmemişti.
-Hayır! diye bağırdılar.
-O çok daha büyüktü!
Baba çaresiz biraz daha şişindi ve kendisinin bir öküz kadar olup olmadığını tekrar sordu. Ama küçük kurbağaların cevabı gene aynıydı.
-Hayır baba!
-O daha büyüktü.
-Hem sen kendini patlatıncaya kadar şişirsen bile o hayvan kadar büyük olamazsın.
Baba kurbağa kendisini böyle küçük gören yavrularına kızmıştı.
Son bir hamle daha yaparak, biraz daha şişmek istedi. Ancak bu onun sonu olmuştu.
Yavaş yavaş söndü.
Tıpkı bir balon gibi…
***
AKLINIZDA BULUNSUN: Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder!
***
FERMUAR NEDEN AÇIK KALIR
Bazı politikacılar konuşurken daldan dala atlıyor, konunun bütünlüğünü unutup bir türlü cümlenin sonunu getiremiyorlar. Mesela enflasyondan bahsederken birden bire Amerika’da ki tren kazasına geçiyor, sonra tekrar Türkiye’ye dönüp enflasyondan bahsetmeye başlıyorlar…
Bu çelişkili nutukların nedenini Rahmetli Demirel, ‘’teşbihte hata olmaz’’ diyerek şöyle izah ediyor.
-Maalesef insanlar yaşlanınca önce isimleri unutmaya, sonra simaları yani yüzleri birbirine karıştırmaya başlarlarmış. Daha sonra pantolonun fermuarını açık unutur… En sonunda da pantolonun fermuarı açılmaz olurmuş!
***
UNUTULAN SÖZLER
Politikacının biri bay-pass ameliyatı olduktan sonra unutkanlıktan şikâyet ederek doktor gitmiş.
-Doktor bey ben her şeyi unutuyorum.
Doktor: -Hangi zamandan beri? diye sormuş.
Politikacı şaşkın şaşkın doktorun yüzüne bakmış:
-Ne hangi zamandan beri?
***
AKLINIZDA BULUNSUN: ‘’Fermuarını açık unutan’’ politikacılar siyaset sahnesinden çekilince Türki’ye daha güzel olacaktır.
Madem böyle gücün var hodri meydan bakalım kaç oy alacan demezler mi?
Ya da aşağıdaki kurbağa fıkrasını hiç duymadın mı diye sormazlar mı?
***
ŞİŞEN KURBAĞA
Bataklıkta oynayan yavru kurbağalar unutamayacakları bir şey görmüşlerdi, Hemen geri dönüp babalarına anlattılar.
-Aman babacığım, dedi bir tanesi, biraz önce dünyanın en korkunç hayvanını gördük.
-Dev gibiydi; başında kocaman boynuzları, upuzun kuyruğu, koskocaman ayakları vardı.
Babaları:
-Çocuklarım, ne diyorsunuz? dedi.
-O gördüğünüz hayvan, sadece bir öküz.
-Hem zannettiğiniz kadar da büyük bir hayvan değil.
-Ben de istersem onun kadar büyük olabilirim.
-İsterseniz hemen göstereyim…
Yaşlı kurbağa yavaş yavaş şişmeye başladı. Diğerlerinin şaşkın bakışları altında bir balon gibi şişiyordu.
-Bu kadar yeterli mi? diye sordu. Ama bu büyüklük yavru kurbağalara yetmemişti.
-Hayır! diye bağırdılar.
-O çok daha büyüktü!
Baba çaresiz biraz daha şişindi ve kendisinin bir öküz kadar olup olmadığını tekrar sordu. Ama küçük kurbağaların cevabı gene aynıydı.
-Hayır baba!
-O daha büyüktü.
-Hem sen kendini patlatıncaya kadar şişirsen bile o hayvan kadar büyük olamazsın.
Baba kurbağa kendisini böyle küçük gören yavrularına kızmıştı.
Son bir hamle daha yaparak, biraz daha şişmek istedi. Ancak bu onun sonu olmuştu.
Yavaş yavaş söndü.
Tıpkı bir balon gibi…
***
AKLINIZDA BULUNSUN: Ederinden fazla değer, soytarıyı kral eder!
***
FERMUAR NEDEN AÇIK KALIR
Bazı politikacılar konuşurken daldan dala atlıyor, konunun bütünlüğünü unutup bir türlü cümlenin sonunu getiremiyorlar. Mesela enflasyondan bahsederken birden bire Amerika’da ki tren kazasına geçiyor, sonra tekrar Türkiye’ye dönüp enflasyondan bahsetmeye başlıyorlar…
Bu çelişkili nutukların nedenini Rahmetli Demirel, ‘’teşbihte hata olmaz’’ diyerek şöyle izah ediyor.
-Maalesef insanlar yaşlanınca önce isimleri unutmaya, sonra simaları yani yüzleri birbirine karıştırmaya başlarlarmış. Daha sonra pantolonun fermuarını açık unutur… En sonunda da pantolonun fermuarı açılmaz olurmuş!
***
UNUTULAN SÖZLER
Politikacının biri bay-pass ameliyatı olduktan sonra unutkanlıktan şikâyet ederek doktor gitmiş.
-Doktor bey ben her şeyi unutuyorum.
Doktor: -Hangi zamandan beri? diye sormuş.
Politikacı şaşkın şaşkın doktorun yüzüne bakmış:
-Ne hangi zamandan beri?
***
AKLINIZDA BULUNSUN: ‘’Fermuarını açık unutan’’ politikacılar siyaset sahnesinden çekilince Türki’ye daha güzel olacaktır.