Politik Mizah: Bektaşi Fıkraları
Güncel
Türk Kültüründe, Bektaşi fıkralarının büyük bir yer tutuğunu hepiniz bilirsiniz. Dolaysıyla, Ramazan Orucunun ilk haftasında, köşemizi Bektaşi fıkralarıyla süsleyelim istedik. Tabi ki; her Bektaşi fıkrasının altında derin bir mana ve feyz vardır. Anlayana!
++++++++++++
İTİBAR
Softanın biri Bektaşi’nin önüne geçer:
-Ey Erenler; iyisin, hoşsun, ilim irfan sahibisin; bir de oruç tutup, namaz kılsan, bizim nazarımızda da itibarın olur, der.
Bektaşi gülümseyerek:
-Sizin nazarınızda itibar kazanmak için, Tanrı önündeki itibarımı zedeleyemem, diye cevap verir.
++++++++++
ALLAH, AFFEDER. FAKAT...
Bir gün Bektaşi’ye sormuşlar:
- Baba erenler, niçin oruç tutmazsınız?
- Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.
- İftara çağırsalar gider misin?
- Aaa... doğrusu ne yapar eder giderim.
- Canım, bu nasıl olur?
- Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetine icabet ediyorsun.
Bektaşi:
- Bunda şaşılacak ne var?
-Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir.
-Bir eşref saatine gelirse kulların günahını derhal affedebilir.
-Fakat insanlar böyle midir ya?
-Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler.
-Bunun için davetlere derhal icabet etmek gerekir.
++++++++++
HER ŞEY ALLAH'TAN
(Bursa’da AKP’lilere yaptığı konuşmasının bir yerinde;
-…biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır…” diye 3 kez tekrarlayan politikacı büyüğümüz Sayın Süleyman Soylu ’ya ithaf olunur)
+++++++++
Bektaşi'nin biri her gün kasabada.
-Her şey Allah'tan, -Her şey Allah'tan,-Her şey Allah’tan diye diye, mırıldanarak dolaşır dururmuş.
Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri, yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi'ye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış.
Canı fena halde yanan Bektaşi'nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;
-Öyle ne bakıyorsun Baba Erenler demiş, hani her şey Allah'tandı?
-Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da, ben hangi ‘’deyyusu’’ aracı ettiğine bakıyorum!
-Hey Yüce Allah’ım, demiş; bacak kadar çocuk renkleri biliyor da, sen ayıramıyor musun?
++++++++++
ŞİMDİ YALNIZ KALDIM
Bektaşi dalıp gitmişti.
Güzel ve sakin bir havada Tanrıyla baş başaydı.
Belli ki Tanrı ile ‘’halleşiyordu.’’
Onun dalgınlığını izleyen, yakınındaki masada oturan merakla sordu:
-Dalmış gitmişsin, kimin kimsen yok mu, yalnız mısın?
Daldığı âlemden ayrılmak zorunda kalan Bektaşi:
-Asıl şimdi yalnız kaldım…
++++++++++++++++++
AKLINIZDA BULUNSUN: İslam Peygamberi Hz. Muhammed: ‘’Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ buyurmuş… HAYIRLI RAMAZANLAR.
++++++++++++
İTİBAR
Softanın biri Bektaşi’nin önüne geçer:
-Ey Erenler; iyisin, hoşsun, ilim irfan sahibisin; bir de oruç tutup, namaz kılsan, bizim nazarımızda da itibarın olur, der.
Bektaşi gülümseyerek:
-Sizin nazarınızda itibar kazanmak için, Tanrı önündeki itibarımı zedeleyemem, diye cevap verir.
++++++++++
ALLAH, AFFEDER. FAKAT...
Bir gün Bektaşi’ye sormuşlar:
- Baba erenler, niçin oruç tutmazsınız?
- Vallahi tutmak isterim ama halim mecalim yok.
- İftara çağırsalar gider misin?
- Aaa... doğrusu ne yapar eder giderim.
- Canım, bu nasıl olur?
- Allah’ın emrini dinlemiyorsun da kulların davetine icabet ediyorsun.
Bektaşi:
- Bunda şaşılacak ne var?
-Bilirsiniz ki Cenabı Hak merhametlilerin merhametlisidir.
-Bir eşref saatine gelirse kulların günahını derhal affedebilir.
-Fakat insanlar böyle midir ya?
-Onlar, en küçük bir sebepten güceniverirler.
-Bunun için davetlere derhal icabet etmek gerekir.
++++++++++
HER ŞEY ALLAH'TAN
(Bursa’da AKP’lilere yaptığı konuşmasının bir yerinde;
-…biz kendimiz yapmıyoruz. Biz inanıyoruz ki bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır. Bize yaptıran Allah’tır…” diye 3 kez tekrarlayan politikacı büyüğümüz Sayın Süleyman Soylu ’ya ithaf olunur)
+++++++++
Bektaşi'nin biri her gün kasabada.
-Her şey Allah'tan, -Her şey Allah'tan,-Her şey Allah’tan diye diye, mırıldanarak dolaşır dururmuş.
Bir gün kasabanın serseri delikanlılarından biri, yine böyle mırıldanarak dolaşmakta olan Bektaşi'ye arkasından sessizce yaklaşmış, ensesine okkalı bir şaplak atmış.
Canı fena halde yanan Bektaşi'nin pür hiddet dönüp kendisine ters ters baktığını görünce;
-Öyle ne bakıyorsun Baba Erenler demiş, hani her şey Allah'tandı?
-Tabii demiş Bektaşi, her şey Allah'tan da, ben hangi ‘’deyyusu’’ aracı ettiğine bakıyorum!
-Hey Yüce Allah’ım, demiş; bacak kadar çocuk renkleri biliyor da, sen ayıramıyor musun?
++++++++++
ŞİMDİ YALNIZ KALDIM
Bektaşi dalıp gitmişti.
Güzel ve sakin bir havada Tanrıyla baş başaydı.
Belli ki Tanrı ile ‘’halleşiyordu.’’
Onun dalgınlığını izleyen, yakınındaki masada oturan merakla sordu:
-Dalmış gitmişsin, kimin kimsen yok mu, yalnız mısın?
Daldığı âlemden ayrılmak zorunda kalan Bektaşi:
-Asıl şimdi yalnız kaldım…
++++++++++++++++++
AKLINIZDA BULUNSUN: İslam Peygamberi Hz. Muhammed: ‘’Komşusu açken tok yatan bizden değildir’’ buyurmuş… HAYIRLI RAMAZANLAR.