Geçen haftayı tamamen Ankara’da geçirdik.
Tarsus'la, Mersin’le ilgili görüşmelerimiz oldu, ancak siyasetteki süreç daraldıkça her gün bir çok senaryonun ortaya atıldığını gördük.
Her gün yeni bir senaryo, her gün yeni bir hikaye.
Geçen hafta Büyükşehir için önce İstemihan Talay ismi ortaya konuldu. Adaylığı kesin dendi.Birkaç gün sonra Vahap Seçer ismi, birkaç gün geçmeden de Serdal Kuyucuoğlu ismi söylenmeye başlandı
Eminim ki birkaç gün içinde de yeni yeni isimler ortaya atılacak veya bu tekerlemeler sürüp gidecek.
Nereye kadar sürecek derseniz, CHP’de 24 Aralık’ta yapılacak olan PM toplantısına kadar.
Peki tüm bu hikayelerin kaynağı nedir?
Aslı astarı olmayan bu senaryolar kime ne kazandırıyor, ya da kime neyi kaybettiriyor?
Türkiye'nin bir çok TV kanalında da bu olayları görmek mümkün.
Her birinde ayrı bir tabloyu görebilirsiniz.
Tabi bu hikayeler o an birilerini mutlu ederken, birilerinde de hayal kırıklığı yaratıyor.
Aslında tüm bunların karşılığı ''geçici bir mutluluk veya geçici bir şaşkınlık'' başka bir şey değil.
Tabii tüm bunlar sadece Mersin Büyükşehir içinde yaşanmıyor, diğer ilçeler içinde ve elbette Tarsus içinde yaşanıyor.
Tarsus'ta Aday Adayının biri tanıtım gezilerinde, ''ben kesin adayım 18 Aralık’ta da adaylığım açıklanacak'' deyip duruyormuş.
Ya kardeşim !Neye göre konuşuyorsun?Kim sana bu bilgiyi verdi, ya da sana Mazbata bu toplantılardan önce mi yazıldı? demek lazım.
Siyasette iddialı olmayı anlarım, ancak olmayan bir şeyi de olmuş gibi anlatmanın kime ne faydası olacak?
Adaylığın kesin olsa bile, sana birileri söz verse bile(!), unutma ki siyasette en önemli şey neticedir.
Alçakgönüllü ol, mütevazi ol, sabırlı ol, süreci beklemeyi bil.
Git projelerini açıkla, kendini tanıt, kamuoyunu etkile, nasıl aday olacağını ve seçimi nasıl alacağını anlat.
Ben kesin adayım demekle aday olunamayacağını tüm siyasetle uğraşanlar bilir.
Unutma ki siyaset öyle bir şeydir ki; '' siyasetçi sabah ölür, akşam yaşar, akşam ölür, sabah yaşar.''
Ankara’daki görüşmelerimizde ve aldığımız duyumlar da,
Mersin ve ilçeleri ile ilgili çalışmaların halen sürdüğünü 18 Aralık’taki (bugün) yapılacak olan PM toplantısına girmeyeceğini tahmin ediyoruz.
Çünkü Mersin hala enine boyuna ele alınmış değil.
CHP Genel Merkezi, Mersin Büyükşehir'i kazanmak istiyor.
Eminim ki en güçlü, en kazanabilir bir aday profili ile çıkacaklar.
Eğer Mersin’de, her gün bu senaryolar ve hikayeler devam ederse, birilerini öne çıkarıp birilerini öteleme davranışı sürerse bu kimseye yarar sağlamaz.
Burada tüm sorumluluk, son sözü söyleyecek olan CHP Genel başkanı Sayın Kılıçdaroğlu’na ait olacaktır.
Unutmadan söyleyeyim;
İçinden çıkılamayacak bir durum meydana gelirse, nasıl ki İYİ PARTİ ile CHP tüm ülkede Millet ittifakına karar vermesine rağmen, Mersin’i bu ittifakın dışında tuttularsa,
CHP Genel Merkezi de Büyükşehir Adayını belirlerken,
''Mersin kendi kararını ,kendi versin'' diyerek eğilim yoklamasına gidebilir.
Benden söylemesi...