Yaptığımız seçimlerden mi ibarettir yaşadığımız hayat?
Şüphesiz hayatımızın her alanında özgür irademiz sonucunda yaptığımız seçimler ve buna bağlı olarak aldığımız kararlar bizi çok farklı noktalara taşıyıp hayatımızı yönlendirebiliyor.
Kaderimizin, geleceğimizin, yaşadığımız hayatın rotası yaptığımız seçimlerle ve aldığımız kararlarla yön buluyor.
Aldığımız bir karar o kadar ince bir çizgiye sahip ki, sonucuyla yıllar sonrasına (bütün bir hayatımıza) dokunabiliyor. Bir başka deyişle pamuk ipliğine bağlı olan hayatlarımızda anlık alınan kararların sonuçları uzun vadeye yayılabiliyor.
İş seçimi, meslek seçimi, eş seçimi, arkadaş seçimi...
Her zaman, her konuda ve her koşulda bir seçim vardır. Hayat sana her zaman ikinci bir seçenek sunar. Hayatını nasıl yaşayacağını sen seçersin. İyi ya da kötü olmak, her sabah kalktığında ruh halini, insanlara olan tavrını, olaylara olan tepkini belirlemek senin elindedir. Yaptığın her seçim sana yeni bir yol sunar.
Hayatta meydana gelebilecek problemler maalesef ki birden çok doğru cevaba ve birden çok yanlış cevaba sahip. Hayatımız için önemli olan dönüm noktalarında sadece ve sadece kendimizin bulacağı cevaplar bize yol gösterir. Her yolun gidişinde engeller, virajlar, yokuşlar ya da inişler, sana yardımcı olabilecek ışıklar vardır. Hepsi kendi yöntemleriyle sana hizmet eder ve seni elbet sonuca ulaştırır.
Aldığımız kararların tüm sonuçlarının sorumluluğu bize aittir. Seçimin gücüne inanıp o gücün farkında olmak hayatımızı istediğimiz gibi yönlendirmek anlamına gelir ki bunu yapmayanlar korkularının, alışkanlıklarının, kendi hayatlarının esiri olarak bir fark yaratamazlar. Unutma ki hayatını en ideal yaşamak için her ayrıntıyı düşünerek ileride pişman olmayacağın kararları almak sadece senin elinde. İstersen hiçbirşey yapma, önemseme, umursama, ertele, boşver. Tüm sonuçlarına katlanabileceksen ne ala!
O zamanında aldığın yanlış kararların getirisini her sabah hayat yüzüne pişmanlık olarak vurduğunda anlarsın seçimin gücünü… Zamanında yanlış mesleği, yanlış işi, yanlış insanı seçtiğinde, senin için en doğru olan ihtimalleri kaçırdığında ya da elinin tersiyle anlık kararlarla ittiğinde hayattaki “keşkelerinin”, “iyi ki lerden” fazla olduğunda anlarsın seçimin gücünü…
Ülkemiz açısından da seçimin gücüne tanıklık edebileceğimiz önemli bir dönem içindeyiz. Öyle ki özel hayatımızdaki kararlarımızı bile erteleyecek güce sahip. Herşey seçimden sonra cümlesiyle başlıyor. 30 Mart seçimlerinde birey olarak vereceğimiz kararın sonucunda atacağımız oyu ‘’sadece bir oy’’ tanımlaması içinde değil de genç isek geleceğimize, yaşlıysak çocuklarımıza yapılacak bir yatırım olarak görelim ve dönüm noktasında olan ülkemiz için en doğru kararı verelim.
Yolsuzluğun, dini istismarın, endişelerin, korkuların, acıların bol olduğu özgürlüğün bir o kadar kısıtlandığı ülkemizde; geleceğimiz için 30 Mart sabahında onlara verilecek kocaman bir HAYIRIMIZ, ülkemize, geleceğimize ve çocuklarımıza işlenecek bir HAYRIMIZ olsun.