Mersin, Tarsus ve Bölgedeki gündem, ekonomi, son dakika, spor ve yaşam dünyasındaki önemli gelişmelerden anında haberdar olmak ister misiniz?

:

:

:

Afetlerden korunmak ve afetleri daha iyi yönetebilmek için

4 Mart 2023 Cumartesi 11:49
Ahmet Akın
AFETLERDEN KORUNMAK VE AFETLERİ DAHA İYİ YÖNETEBİLMEK İÇİN KADERCİ YAKLAŞIMLARIN YERİNİ BİLİMSEL GERÇEKLER ALMALIDIR
 
Ahmet Akın - Yeminli Mali Müşavir
 
Deprem bölgesinde yaşayanların yoğun bir şekilde başka illere göç etmeye devam ettiği ve bunların ne kadarının tekrar yaşadıkları yerlere dönecekleri belirsiz görünmektedir. Bunda belirleyici olacak temel unsurlardan biri, bölgenin yeniden inşasında devletin başarı düzeyi olacaktır.
 
Afetlerden korunmak ve afetleri daha iyi yönetebilmek için kaderci yaklaşımlardan ziyade bilimsel gelişmeler temelinde yönetim mekanizmalarını güçlendiren yerlerde afetler karşısında sosyal dayanıklılık seviyeleri daha yükseğe çıkarılabilir.
 
İçinde yaşayanları öldürmeyecek binaların ve doğa olaylarına dirençli şehirlerin inşası, ülkedeki mühendislik-mimarlık eğitiminin kalitesinden tutun da, başta meslek örgütleri olmak üzere sivil toplum kuruluşlarının bu süreçlere aktif katılımına varıncaya kadar birçok unsurla yakından ilgilidir.
 
Deprem bir toplumsal sorundur. Toplumsal sorunlara karşı yürütülen mücadelede atılacak en önemli adım "bu artık böyle gidemez" diyebilmekten ve toplumsal sorunlara karşı kapsayıcı ve katılımcı siyasi politikalar üretmekten geçer.
 
Deprem ardından göçe bağlı olarak şehirlerin demografik yapısının değişimi konusundaki kaygının Antakya örneğinde daha çok dile getirildiğine tanık olduk. Antakya’da yerleşik nüfusun azalması, Suriyeli nüfusun artması bir risk olarak gazeteciler tarafından açıkça dile getirilmiş durumda. Bu ayrılıkçı söylemlerin toplumsal barışı ve toplumsal içermeyi yeniden tesis etme sürecine olumlu bir fayda sunamayacağı apaçık ortada.
 
Afetlerin yıkıcı etkileriyle mücadelede, iyileşme sürecinde toplumsal bağlar oldukça önemli rollere sahip. Depremle yıkılan kentleri yeniden ve daha sürdürebilir olarak inşa ederken kapsayıcı ve katılımcı söylemler ile politikalar geliştirmek vazgeçilmezdir.
 
Afetlere ve krizlere karşı daha dayanıklı olmak siyasi gücün merkezileşmesi ve tek bir elde toplanmasıyla mı yoksa yerel yönetimlerin ve yerel toplulukların güç kazandığı bir yapı ile mi olanaklı olabilir sorusu Maraş&Hatay merkezli depremde açık olarak yanıtını buldu.
 
Deprem sonrasında gördük ki siyasi gücün merkezileşmesi ve yerel yönetimlerin izole edilmesi afet yönetiminde başarı getirmiyor. Bu çerçevede merkezileşme ve yerelleşme arasındaki gerilimlerin masaya yatırılması her zamankinden daha önemli bir gündem maddesi olarak önümüzde duruyor.
 
Hükümetin her zamanki gibi acelesi var. Seçimler yaklaşıyor, bana temel atılacak, açılış yapacak bir şeyler lazım diye etrafta dolanıp duruyorlar. Şehirlerde hayatı nasıl yeniden başlayabiliriz diye kafa yorup kapsamlı bir program yapacaklarına mera ve ormanlık alanlarda kalıcı konut yapımına hemen başlamak istiyorlar.
 
Öncelik, fabrikalarda ve iş yerlerinde hasar tespitinin bir an önce tamamlanarak şehirlerin yeniden hayata dönmesi olmalıdır. Geçici barınma merkezleri ve tedarik zincirleri kısa süre içinde yapılabilir. Depremde zarar gören ilçelerin sosyoekonomik gelişmişlik endeksinde geri sıralarda yer alıyor olması unutulmamalı. Kulakları olup duymayan, gözleri olup görmeyen yandaş medya hiç olmazsa bu konularda yalan ve gerçek dışı haberler yapmasın.
 
ahmetakinmersin@gmail.com
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın diğer makaleleri
  • Afetlerden korunmak ve afetleri daha iyi yönetebilmek için 4 Mart 2023 Cumartesi 11:49
  • Veri Havuzu ve Yapay Zeka Gibi Dijital Teknolojiler Yaşamımızın Önemli Birer Parçası Olmaya Devam Edecek17 Şubat 2023 Cuma 13:25
  • İç Denetimin Geleceği4 Şubat 2023 Cumartesi 15:46
  • Başarılı Bir Lojistik İşi İçin 10 Anahtar31 Ocak 2023 Salı 17:31
  • 2023’te Turizme Yön Verecek Başlıca Seyahat Eğilimleri23 Ocak 2023 Pazartesi 08:58
  • Sosyal medya siyaseti nasıl etkiler?14 Ocak 2023 Cumartesi 14:53
  • 3-6 Yaş Arası Erken Çocukluk Gelişiminin Önemi10 Ocak 2023 Salı 11:44
  • Küresel Ekonomik Büyümeye Yönelik 10 Potansiyel Risk2 Ocak 2023 Pazartesi 18:32
  • Facebook Firmasından Alınan Hizmetin Vergilendirilmesi25 Aralık 2022 Pazar 22:38
  • Mali Müşavirlik ve Muhasebecilik Mesleğinde Yeni Eğilimler18 Aralık 2022 Pazar 17:18
  • Şirket Aktifinde Kayıtlı Bulunan Taşınmaz Satışının Vergilendirilmesi26 Kasım 2022 Cumartesi 09:01
  • 2023-2024’de izlenecek 6 reklam trendi19 Kasım 2022 Cumartesi 11:44
  • Eğitim Ülkelerin Geleceğini Belirleyen En Önemli Faktördür8 Kasım 2022 Salı 09:32
  • Yurt Dışından Gelen Hizmet Faturalarının Vergilendirilmesi2 Kasım 2022 Çarşamba 18:07
  • TÜRMOB’un yapacağı en önemli şey mesleğe bakış açısını yenilemek olmalıdır7 Ekim 2022 Cuma 16:28
  • Türkiye, Vergi Sistemsizliği İçinde Savrulup Duruyor3 Ekim 2022 Pazartesi 16:45
  • Yurt Dışından Alınan Hizmetlerin Kurumlar Vergisi ve Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması Karşısındaki Durumu20 Eylül 2022 Salı 13:59
  • Konaklama Sektörünü Şekillendiren 10 Eğilim12 Eylül 2022 Pazartesi 14:15
  • Küresel Ekonomiyi Dönüştürecek 10 Teknoloji3 Eylül 2022 Cumartesi 15:03
  • 2022 ve sonrası için 7 seyahat sektörü eğilimi27 Ağustos 2022 Cumartesi 13:06
  • Tarsus Akdeniz ©1994 - Tüm Hakları Saklıdır, Kaynak Gösterilmeden İçerik kopyalanamaz.
    Oluşturma süresi(ms): -1