SON 2 yıldır sınır komşumuz Suriye ile yaşadığımız gerginlik yüzünden tarım alanında yaşadığımız sıkıntılar artarak devam ediyor.
Suriye’nin sebze ve meyve alımında tamamen vazgeçmesiyle sıkıntıya giren ihracatımız neredeyse durma noktasına geldi. Özellikle Akdeniz bölgesinde bulunan on binlerce çiftçi perişan vaziyette.
İçinde bulunduğumuz 2012 yılının Nisan-Mayıs aylarında kaysı ve yeni dünya üreticilerinin perişan olduklarını, kaysı ve yeni dünya ürünlerinin dalında kaldığını şöyle bir hatırlayacak olursak, narenciye üreticilerinin sonlarının ne olacağını kestirmemiz mümkün olacaktır!
Başta ABD olmak üzere emperyalist güçlerin arzu ve istekleri doğrultusunda hareket eden Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetinin yanlışı yüzünden Türk çiftçisinin geldiği noktaya bakıyorum da gerçekten yazık; hem de çok yazık.
Önümüzdeki Kasım ayı itibariyle narenciye hasadının başlayacağını düşünecek olursak başta portakal olmak üzere mandalina, greyfurt ve limonun dalında kalma ihtimali çok yüksek. Narenciyenin yanı sıra Nar üreticileri de büyük sıkıntı içerisinde.
Hasat döneminin başladığı şu günlerde Nar ürününün de hala dalında kaldığını göz önüne alacak olursak, bütünüyle Akdeniz bölgesinde bulunan tüm çiftçilerin zor bir sürece girdiklerini kabul etmemiz gerekiyor.
Oysa daha 1.5 yıl önce bugüne göre çiftçimiz için her şey çok daha güzeldi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan öylesine dost ve kardeşlerdi ki, dünyayı kıskandıracak kadar güzellerdi!
Ama ne olduysa oldu ve Recep Tayyip Erdoğan, dostu Esad’a düşman oluverdi!..
Neden düşman olduğunu da en iyi Amerikalı yetkililer bilir sanırım! Hani sayın başbakan, Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) eş başkanı yaa!
BOP eşbaşkanı olmasının gereğini yapıyor! Tamamen yanlış olan Suriye politikamız yüzünden bırakın Suriye’yi hiçbir sınır komşumuz Türkiye’den bir kilo yeşillik dahi almıyor.
Hal böyle olunca da dün kaysı, erik üreticileri; bugün ise nar ve narenciye üreticilerimiz kelimenin tam anlamıyla Allah’a emanetler. Üreticilerimiz ne yapacaklarını bilmiyorlar. Büyük bir çaresizlik içerisinde kendilerine çare olabilecek bir güç arıyorlar.
İşin enteresan tarafıda bu ülkenin Başbakanı, Suriye’ye savaş başlatmak için bahane arayışlarına devam ediyor.
Terörün tavan yaptığı, işsizliğin milyonlara ulaştığı, zamların ise halkın belini kırdığı böylesine karanlık bir ortamda, Recep Tayyip Erdoğan savaş çıkartmak için bahane ararken Türk halkının yarısı da oy verebilmek için Tayyip’in peşinden koşuyor!
Türkiye’de gerçekten çok enteresan hadiseler yaşanıyor. Toplumun yarısının da yaşanan hadiselerden pek haberi olmuyor!
Recep Tayyip Erdoğan böyle istedi diye Suriye’yle yatıp, Suriye’yle kalkıyoruz. Ama üreticilerimizin halini düşünen yok.
Çiftçimiz iflas mı etmiş? Bu ülkenin Başbakanı’nı ilgilendirmiyor!!!
Çiftçilerimiz traktörünü, tarlasını veya bahçesini mi satmış?
Her şey Tayyip Erdoğan’a feda olsun! Yeter ki Tayyip üzülmesin!!!
Allah, çiftçilerimizin ve üreticilerimizin yardımcısı olsun.